Türk Dolandırıcıdan ABD'de Çifte Vurgun: Sınırsız E-ZPass Tuzağıyla Lyft, DoorDash ve Uber Sürücülüğü Yapan Göçmenleri, Sahte Yolculuklarla Lyft'in Sistemini Avladı!

New Jersey ve çevresindeki Türk göçmenlerini hedef alan büyük bir dolandırıcılık ağı, mağdurların hayatını kabusa çevirdi. M.K.Ö., Türk vatandaşları “sınırsız E-ZPass” sistemine kaydedeceği vaadiyle tuzağa düşürdü. 

ABD’ye yeni bir hayat kurma hayaliyle yerleşen birçok Türk göçmen, şimdi hem maddi hem de hukuki açıdan ağır bir krizle karşı karşıya. E-ZPass sistemine sahte vaatlerle dahil edilen mağdurlar, adlarına çıkan binlerce dolarlık cezalarla şoka uğradı. New Jersey çevresinde oturan ve ABDPost’a ulaşan mağdurların iddialarına göre sahte belgelerle kendini ABD vatandaşı gibi tanıtan M.K.Ö.’nün kurduğu sistem, mağdurların kimliklerini ele geçirerek hem maddi kazanç sağladı hem de hayatlarını altüst etti. 

• Hayatları Altüst Olan Türk Göçmenler Mağduriyet Üstüne Mağduriyet Yaşadı
• “Sınırsız E-ZPass” vaadine kanan ve ücretlerini ödediklerini sanan mağdurlar, M.K.Ö.’ye ciddi miktarda para verdiler.
• E-ZPass borçları, faizleriyle birikerek devasa bir yük oluşturdu.
• Mağdurların adına sahte kredi çekilerek araçlar satın alındı.
• Bu araçlar kiraya verildi. Mağdurlar, başkaları tarafından kullanılan araçların E-ZPass borçları, kaza masrafları ve sigorta borçlarıyla baş başa kaldılar.
• Mağdurlar, haftada 3-4 Kez Zoom üzerinden mahkemeye çıkmak zorunda. Her mahkeme ise 3 saat sürebiliyor.
• Mağdurların Uber, DoorDash ve Lyft hesapları kapandı.
• Mağdurların ehliyetleri askıya alındı, trafik cezaları ve borçlar birikti.

Fiilen hiç kullanmadıkları araçların kazaya karışması ve ödenmemiş borçların olması sebebiyle kendi araçlarını sigorta yaptıramayan mağdurlar, büyük bir finansal krizle karşı karşıya kaldılar.

ABD’ye Yeni Gelen Göçmenleri Hedef Aldı: Tüm Bilgileri Sinsice Ele Geçirdi

İddialara göre M.K.Ö., Lyft, DoorDash ve Uber sürücülüğü yapmak isteyen Türk göçmenleri, E-ZPass sistemine kaydedeceğini söyleyerek kandırdı. E-ZPass, ABD’de otoyol ve köprü geçiş ücretlerinin elektronik olarak tahsil edildiği bir sistem ve özellikle New York, New Jersey gibi eyaletlerde günlük sürüş yapanlar için yüksek maliyet anlamına geliyor.

"Sınırsız E-ZPass" Vaadi: Gerçekte Var Olmayan Bir Paket

M.K.Ö., göçmenlere haftalık sabit bir ücret karşılığında "sınırsız E-ZPass" sağlayacağını ve geçiş ücretlerini sistem üzerinden kendi yatıracağını söyledi. Bu teklif, özellikle Lyft, DoorDash ya da Uber gibi platformlarda çalışan ve yoğun trafik bölgelerinde sık sık otoyol kullanan kişiler için oldukça cazip göründü.

Göçmenlerin güvenini kazanmak için "aracı firma" gibi davranan M.K.Ö., sisteme kayıt için gerekli olduğunu söyleyerek birçok kişinin ehliyet ve ruhsat bilgilerini gönüllü olarak almayı başardı. Ancak bu "kolaylık" zamanla ciddi bir dolandırıcılığa dönüştü.

Araç Ruhsatları Sessizce Taşındı, Borçlar Sahte Adrese Gitti

M.K.Ö., araçları kendi kontrolündeki E-ZPass hesaplarına tanımladı. Daha sonra DMV (Araç Kayıt Sistemi) üzerinden mağdurların araçlarının ruhsat adreslerini kendi belirlediği adreslerle değiştirdi. Böylece sistem üzerinden gelen tüm borç mektupları gerçek araç sahiplerine değil, M.K.Ö.'nün kontrolündeki adreslere ulaşmaya başladı.

Gerçekte Olmayan Cezalar, Uydurma Borçlar

Süreç içerisinde birçok mağdur, geçiş borçlarıyla ilgili hiçbir resmi bildirim almadığı için durumdan habersiz kaldı. Öte yandan M.K.Ö., bir süre sonra bu kişilere ulaşarak "geç ödeme", "faiz", "ceza", "sistemde eksik çıktı" gibi gerekçelerle ekstra paralar talep etmeye başladı. Bazı mağdurlara gerçekten hiç var olmayan borçlar üzerinden ödeme dayatıldı. Sistem M.K.Ö.’nün kontrolünde olduğu için kimse borçların doğruluğunu sorgulayamadı.

Sistemin tamamen onun elinde olması ve evrakların doğrudan kendisine gitmesi nedeniyle kimse bu borçların gerçekliğini sorgulama imkânı bulamadı.

Sistem İşliyor Gibi Göründü, Ama…

Sürücüler haftalar boyunca otoyollardan geçiş yapmaya devam etti. Her hafta düzenli olarak ödedikleri ücretin, geçiş masraflarını karşıladığını sanıyorlardı. Bu nedenle sistemin sorunsuz işlediğine inandılar. Ancak perde arkasında işler tamamen farklı ilerliyordu; borçlar sessizce birikiyor, cezalar katlanıyordu.

Bir süre sonra borç mektuplarına yanıt alınamaması üzerine yetkililer, sistemde kayıtlı adresleri güncellemeye başladı ve resmi kayıt olan ehliyet adreslerine yeniden mektuplar gönderildi. Böylece Türk vatandaşlarının evlerine, adlarına kayıtlı araçlarla yapılan otoyol geçişlerine ait yüzlerce, hatta binlerce dolarlık E-ZPass ceza mektupları ulaşmaya başladı.

Mağdurlar E-ZPass Merkezine Gidince Gerçek Ortaya Çıktı

Evlerine gelen borç mektuplarıyla şoka uğrayan mağdurlar, evlerine gelen ödeme talepleri üzerine doğrudan E-ZPass merkezine giderek bilgi almak istedi. Burada öğrendikleri ise tüm sistemi sarsan bir gerçeği ortaya koydu: “Sınırsız E-ZPass” adlı herhangi bir resmi paket yoktu.

E-ZPass yetkilileri, bu hizmeti yalnızca kendi sistemleri üzerinden sunduklarını ve hiçbir aracı firma ile çalışmadıklarını belirtti. Bu açıklama, mağdurların kandırıldığını net biçimde ortaya koyarken, birçok kişi resmî makamlar nezdinde hukuki süreç başlatmaya yöneldi.

Elindeki Kimliklerle Kredi Çekti: Mağdurları Binlerce Dolarlık Borçlara Soktu!

Ancak M.K.Ö.'nün dolandırıcılığı yalnızca E-ZPass sistemiyle sınırlı kalmadı. Kimlik ve ehliyet bilgilerini ele geçirdiği vatandaşların güvenini daha da kötüye kullanan M.K.Ö., bazı mağdurların adına sahte belgelerle kredi çekerek araç satın aldı. Bu araçlar ya başka kişilere kiralandı ya da el altından farklı sürücülere verildi.

Araçlarla Yapılan Trafik Cezaları Mağdurların Hanesine Yazıldı

Söz konusu araçları kullanan kişilerin trafik kurallarını ihlal etmesi sonucu cezalar, araç sahibi olarak görünen mağdurların üzerine yazıldı. Olaydan haberi bile olmayan vatandaşlar, aylar sonra kendi adlarına gelen trafik cezalarıyla sarsıldı. Dahası, bu araçlardaki E-ZPass geçiş borçları da mağdurların hanesine yazıldı.

Kullanmadıkları Araçlarla Kaza Yaptılar, Sigorta Sorunlarıyla Karşılaştılar

İş bununla da sınırlı kalmadı. Bu araçların bazıları kazaya karıştı. Mağdurlar, araçları fiilen hiç kullanmamış olmalarına rağmen kazalardan sorumlu tutulmaya başlandı. Bu durum, araç sahiplerinin sigorta sicillerini olumsuz etkiledi. Birçok kişi, adlarına kayıtlı kazalar ve ödenmemiş borçlar nedeniyle yeni araçlarına sigorta yaptırmakta büyük zorluk yaşamaya başladı. Sigorta şirketleri, riskli görülen bu bireylere ya çok yüksek primler çıkardı ya da tamamen reddetti. Ayrıca birçok mağdur, bu kazalar nedeniyle tek tek mahkemeye çıkmak zorunda kaldı.

Sahte Kimlikler, Kurgu Yolculuklar

Sadece E-ZPass ve evrakta sahtecilik dolandırıcılığıyla sınırlı kalmayan M.K.Ö., siber saldırılar yoluyla Lyft platformu üzerinden de büyük kazançlar sağlıyor.

Mağdurların ABDPost.com’a verdiği bilgilere göre, dolandırıcılık sistemi oldukça organize bir yapıya sahip. M.K.Ö., sahte sosyal güvenlik numaraları (SSN) ve uydurma kimliklerle Lyft üzerinden sürücü hesapları oluşturuyor. Ancak asıl dikkat çeken kısım, oluşturulan bu hesaplar üzerinden yapılan ve aslında hiç gerçekleşmeyen "kurgu yolculuklar".

Yazılım sistemindeki bir açığı kullanan dolandırıcılar, kısa mesafeli ve düşük ücretli olması gereken sürüşleri, sistem üzerinde uzun ve yüksek ücretli gibi gösteriyor. Böylece bu platformlardan yüksek ödeme alıyorlar. Bu kazancın büyük kısmı M.K.Ö.’nün yönettiği ana hesaba aktarılırken, gerçek sürücülere ya çok az bir pay bırakılıyor ya da hiçbir ödeme yapılmıyor.

Lyft Hesapları Kapanıyor, Ama Dolandırıcılık Bitmiyor

Lyft’in, müşterilerden gelen şikayetler üzerine bu durumu fark ederek bazı sahte hesapları kapattığı ancak M.K.Ö.’nün yeni SSN ve sahte belgelerle tekrar tekrar yeni hesaplar açmaya devam ettiği iddia ediliyor. Dolandırıcılık ağı bu şekilde sürekli kendini yenileyerek ayakta kalıyor.

Bazı mağdurlar, sistemin hâlâ aktif olduğunu, dolandırıcılığın şu anda bile devam ettiğini ve M.K.Ö.’nün bu yöntemle günde binlerce dolar para kazandığını öne sürüyor.

M.K.Ö. Rus Hackerlar İle İşbirliği Mi Yaptı?

ABDPost’a ulaşan mağdurların iddialara göre, M.K.Ö. ve ortakları, Lyft’in yazılımındaki açıkları daha da derinleştirebilmek için Rus hacker gruplarıyla işbirliği yapıyordu. Bu gruplar, vefat eden kişilerin bilgilerini kullanarak yeni hesaplar oluşturuyor, SMS doğrulama adımlarını engellemek için kayıt dışı telefon numaraları kullanıyordu. Böylece, sistemdeki açıklar daha da büyüdü ve dolandırıcılık faaliyetleri hız kesmeden devam etti.

Sahte Evraklarla Güven Sağladı: ABD Vatandaşı Olduğunu İddia Etti

İddialara göre M.K.Ö., dolandırıcılığını sadece sistem manipülasyonlarıyla sınırlı tutmadı. Mağdurlarına güven vermek amacıyla sahte evraklar hazırladı ve bu evraklarla kendisini ABD vatandaşı olarak tanıttı. Sahte belgelerle, ABD'li bir vatandaş gibi davranarak mağdurlara güven verdi ve onların bilgilerini kolayca ele geçirdi.

Mağdurlar Bir An Önce Polise Başvurmalı

Mağdurların iddialarına göre, yaptığı dolandırıcılık ortaya çıkınca M.K.Ö., sahte evraklarla düzenlediği ABD pasaportu ve statüsü ile mağdurlarını tehdit etti.

ABDPost.Com’a ulaşan mağdurlar, kendileri gibi mağdur olan kişilerin yaşadıkları dolandırıcılık ve tehditle ilgili herhangi bir korku duymadan polise başvurmalarının ve ifade vermelerinin büyük önem taşıdığını belirtiyor. Mağdurlara göre bu, M.K.Ö.’nün hızla bulunabilmesi ve adaletin sağlanabilmesi adına kritik bir adım. 

İç Güvenlik Bakanlığı Devreye Girdi

Olayın büyüklüğü ve karmaşıklığı nedeniyle, polis departmanı dolandırıcılığı araştırabilmek için dedektif atadı. Ardından, davayı devralan savcılık, soruşturmayı derinleştirebilmek amacıyla ek dedektifler görevlendirdi. Ayrıca, İç Güvenlik Bakanlığı (DHS) de vakayla ilgilenmeye başladı ve olayın boyutları nedeniyle durumun daha geniş bir güvenlik sorunu oluşturduğunu belirtti.

Mağdurlar ya da olayla ilgili bilgi sahibi olanlar ABDPost.Com’a ulaşarak şikayetlerini iletebilirler.