TAMA'lı Doktorlardan Türkevi'nde Resim Sergisi: Sanat ve Tıp Buluştu!
Amerika’daki Türk sağlık camiasının önemli kuruluşlarından TAMA, sanatın iyileştirici gücünü bir kez daha gözler önüne seren özel bir etkinliğe imza attı. 30 Mayıs Cuma günü Türkevi’nde düzenlenen “TAMA Doktorlar Resim Sergisi”, tıpla sanatı bir araya getirdi. Dr. Nejat Kıyıcı, Dr. Sine Aras Akten ve sanat tarihçisi Feride De Myr’in eserlerinin yer aldığı sergi, ilham verici bir akşama sahne oldu. ABDPost New York Temsilicisi Özlem Özgüt Yörekli programı okurlarımız için takip etti.

Amerika’daki Türk sağlık camiasının önemli kuruluşlarından Turkish American Medical Association (TAMA), sanatın iyileştirici gücünü bir kez daha gözler önüne seren özel bir etkinliğe imza attı.
30 Mayıs Cuma günü New York Türkevi’nde düzenlenen “TAMA Doktorlar Resim Sergisi”, tıpla sanatın kesiştiği noktada unutulmaz bir akşam yaşattı. ABDPost New York Temsilicisi Özlem Özgüt Yörekli programı okurlarımız için takip etti.
Dr. Nejat Kıyıcı'nın Eserleri
Dr. Sine Aras Akten'in Eserleri
Türk kökenli hekimlerin sanatsal üretimlerini kamuoyuyla buluşturmayı amaçlayan etkinlikte, hekim kimliklerinin ötesine geçerek sanatçı yönleriyle de öne çıkan Dr. Nejat Kıyıcı ve Dr. Sine Aras Akten’in eserleri sergilendi.
Feride De Myr'in Eserleri
Misafir sanatçı olarak sergiye katılan ve Sanat Tarihi alanında doktora derecesine sahip olan Feride De Myr, dijital heykel ve sanat tarihini buluşturan üretimleriyle izleyicilerin büyük ilgisini çekti.
“Tıp Fakültesinden Her Şey Çıkar... Arada Bir de Doktor”
Etkinlik, TAMA Başkanı Prof. Dr. Süleyman Eralp’in açılış konuşmasıyla başladı. Esprili ve içten konuşmasında tıp öğrenciliği yıllarına değinen Eralp, "Hocalarımız 'Tıp fakültesinden her şey çıkar; siyasetçi, müzisyen, sanatçı... Arada bir de doktor çıkar' derdi. Bugün burada bu sözü doğrulayan çok yönlü meslektaşlarımızla birlikteyiz," diyerek salondan alkış aldı.
Gecede, sanatçılar kadar organizasyonun gönüllü emekçileri de unutulmadı. Etkinliğin organizasyonunda önemli rol oynayan TAMA Yönetim Kurulu Üyesi Çiçek Çalışkan Güngör’e ve gecenin sponsorlarından American Medical Home Farm sahibi Mehmet Uğur’a teşekkür edildi.
“Sayımız Az Ama Birlikten Kuvvet Doğar”
Türk Amerikan Eczacılar Birliği Başkanı Mehmet Uğur, Türk sağlık camiasının dayanışma ruhunu vurgulayarak, "Sayımız az ama birlikte kuvvet doğar. Doktorumuz, eczacımız, diş hekimimiz hep birlikte hareket ediyoruz. Bu tür etkinlikler, birliğimizi pekiştiriyor," dedi.
Etkinliğe, Türkiye’nin New York Başkonsolosu Büyükelçi Muhittin Ahmet Yazal ve Birleşmiş Milletler Nezdindeki Daimi Temsilcisi Büyükelçi Ahmet Yıldız da katılarak destek verdi.
Büyükelçiler, hem Türk toplumunun sanata olan katkısını hem de sağlık camiasının çok yönlülüğünü öven konuşmalar yaptı.
“Bu Binanın Her Taşında Türk Toplumunun İzi Var”
Geceye katılan New York Başkonsolosu Büyükelçi Muhittin Ahmet Yazal, sanat ve tıbbı bir araya getiren bu anlamlı etkinliğe duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “Bugün burada Türkiye’nin en saygın meslek gruplarının temsilcileriyle, sanatçılarla bir arada olmak büyük bir mutluluk. Şaka bir yana, bu kadar doktoru bir araya toplamak için tek bir ağrı şikâyeti bile yetiyor,” esprisiyle salonda gülümsemeler yarattı.
Ardından söz alan BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Ahmet Yıldız, Türkevi’nin mimarisine dair kişisel anılarını paylaşarak, “Bu binanın tasarım sürecinde bizzat yer aldım. O günlerde, bu yapı sadece bir bina değil; çok amaçlı bir kültürel merkez olarak düşünülmüştü. Bugün bu etkinlikle o hayalin ne kadar doğru olduğunu görüyoruz,” dedi.
“Annem 65’ten Sonra Başladı, Ben 50’den Sonra”
Serginin merkezindeki hekim-sanatçılar, neden sanata yöneldiklerini ve sanatın hayatlarında nasıl bir yer edindiğini katılımcılarla paylaştı. Gastroenteroloji uzmanı Dr. Nejat Kıyıcı, resim yapmaya annesinin geç yaşta keşfettiği yeteneğinden ilhamla başladığını anlatarak, “Benim için sanat bir terapi” dedi.
Sanatçı doktorlardan Dr. Nejat Kıyıcı, resimle tanışma hikâyesini duygusal bir şekilde paylaştı: “Resim yapmaya 8 yıl önce başladım. Annem 65 yaşında resme başladı ve çok güzeldi eserleri. 'Neden bekledin anne?' dedim. 'Meşguldüm' dedi. Ben de düşündüm: O kadar meşgul değilim. Bronxville’de yetişkin eğitim programına yazıldım. Sonra hocam, 'Sen artık olmuşsun, gelme' dedi. Bu benim terapim oldu. Covid’le birlikte yoğunlaşarak devam ettim.”
“Acı Bazen Kalem Olur, Fırça Olur”
Dr. Sine Aras Akten ise sanata yönelişinin kişisel bir kayıpla başladığını anlattı: “Babamı aniden kaybettiğimde duygularımı bir şekilde dışa vurmalıydım. Tıp fakültesinde yoğun derslerin arasında, çizimler yaparak içimi dökmeye başladım. Sonra bir makaleyle karşılaştım: Acıların beyin bölgelerini tetikleyip yaratıcılığı artırdığına dair. Sanatın insanı iyileştiren tarafını fark ettim.”
“Duygu Hâlâ Bende”
Sanat tarihçisi ve dijital heykel sanatçısı Feride De Myr, dijital üretim teknikleriyle geleneksel sanatın nasıl harmanlanabileceğini örnekleyen eserleriyle izleyicilerin büyük ilgisini çekti. Zile Kalesi'nde geçen çocukluğunun sanata olan ilgisinin temelini oluşturduğunu belirten De Myr, sanatın bireysel hafızayı evrensel bir dile dönüştürdüğünü vurguladı.
Misafir sanatçı Feride De Myr, dijital sanat ve sanat tarihini buluşturan çalışmalarından söz etti: “Michael Angelo gibi, ben de bir robot kullanıyorum. Ama o robotun arkasındaki duygular insan. Tokat Zile’de geçen çocukluğumda her sabah farklı bir meslek hayal ederdim. Bir gün şövalye, bir gün prenses, bir gün sanatçı… Bugün o hayalleri heykellerle yeniden üretiyorum.”
Katılımcılar ayrıca keman sanatçısı Mehmet Akif Yüksel’in müzikleri eşliğinde sanatla iç içe bir akşam geçirdi.
Etkinliğe katılan sanatseverler hem çağdaş Türk sanatına hem de tıbbın çok yönlü temsilcilerine yakından tanıklık etti.
Katılımcılar etkinlik sonunda Türk mutfağından ikramlarla ağırlanırken, sergilenen eserler büyük beğeni topladı.
TAMA’nın bu anlamlı etkinliği, Türk-Amerikan toplumu içinde sanat, bilim ve kültürün nasıl iç içe geçebileceğini göstererek büyük beğeni topladı.
YORUMLAR