New Jersey'de Kafkas Topluluğunun Öncüsü Fatima Teyze
TRT World'de yayınlanan belgeselde hayat hikayesi paylaşılan 91 yaşındaki Roza Fatima Tambi, Kafkasya'da komünizmin zulmünden kaçıp yıllarca ülkeden ülkeye göç ettikten sonra son durak ABD'ye gelmiş ve burada Kafkas topluluğuna liderlik etmiş önemli bir isim.

24 Haziran 2021 - 14:33
Kafkasya'dan annesi ve üç kardeşiyle birlikte doktor aramak için yola çıktığında, bir daha asla evine geri dönemeyeceğini o da bilmiyordu. Şu an 91 yaşındaki Roza Fatima Tambi, komünizm zulmünden kaçarken kendisini Avrupa'da buldu. İkinci Dünya Savaşı sırasında ülkeden ülkeye sığınmak zorunda kaldı.
Derken, hayat onu ve ailesini Eskişehir'e getirdi. Fakat 1970'lerde Amerika'nın Kafkas kökenlilere sığınma hakkı vermesiyle, Fatima ve ailesi ABD'nin yolunu tuttu. Orada çok zor şartlarda yaşasa da pes etmedi. New Jersey eyaletindeki Kafkas topluluğunun öncü ismi oldu.
Savaş ve göçle dolu bir hayat yaşayan Karaçay Türk'ü Roza Fatima Tambi, yaşadığı ABD'den paylaştığı videolarla tecrübelerini dünyaya aktarmaya devam ediyor.
TRT World ekibini evinde ağırlayan Fatima, hikayesini kısaca şöyle anlattı:
"Karaçay'da 3 büyük köy vardı. O köylerin birisinde yaşıyorduk. Komünizm geldikten sonra
biliyorsunuz malını mülkünü neyin varsa aldılar. 1935'te birçok kişiyi Özbekistan'a sürgün ettiler. Bizi de sürgün edeceklerdi. Ancak babam hapisteydi. Sonra İkinci Dünya Savaşı çıktı. 10-11 yaşlarındaydım. 3 kardeşim ve annem ile doktora gitmek için yola çıkmıştık. Yol kapalı olduğu için başka yoldan dönmemiz gerekti. Arkamızda harp vardı. Bir daha geri dönemedik. Öyle devam ettik. Gide gide Kırım'ı geçtik. Sonra Ukrayna'ya gittik. Orada herkes perişandı. Savaştan uzak neresi varsa oraya gidiyorduk. Polonya'ya gittik. İtalya'da 6 ay kaldık."
İkinci Dünya Savaşı sırasında Yalta Konferansı'nda Avrupa'daki Sovyetler Birliği vatandaşlarının memleketlerine iadeleriyle ilgili yapılan anlaşmadan sonra geri gönderilmemek için Alp Dağları'na kaçtıklarını anlatan Fatima daha sonra Türkiye'ye geldiklerinde duygularını, şu sözlerle özetliyor:
"Türkiye'de hayatımda ilk defa ezan sesi duyuyordum. Hayatımda en sevindiğim, gözlerimi açtığım yerdi; Eskişehir."
ABD'nin sığınma hakkı verdiğinde oraya göç ettiklerini söyleyen Fatima, birçok zorlukla
karşılaştıklarını ancak hiçbir zaman pes etmediğini anlattı:
"3 çocuğumuz oldu. Çocuklara bakmakta zorlanmaya başlamıştık. O zaman herkes fakirdi. ABD'de durum iyiydi. ABD'ye geldikten sonra çok şey çektik. O zaman burada da işsizlik vardı. İş bulmak zordu."
Sosyal medya macerasına ABD'de öğrendiği ve gördüğü faydalı şeyleri Kafkasya'daki kadınlara aktarmak amacıyla başladığını belirten Fatima, "Kafkasya'daki hanımların benim gibi ihtiyar hanımların benim gibi jimnastik yapmadıklarını gördüm. Onlara faydam olsun diye internette video yayınlamaya başladım." diyor.
Derken, hayat onu ve ailesini Eskişehir'e getirdi. Fakat 1970'lerde Amerika'nın Kafkas kökenlilere sığınma hakkı vermesiyle, Fatima ve ailesi ABD'nin yolunu tuttu. Orada çok zor şartlarda yaşasa da pes etmedi. New Jersey eyaletindeki Kafkas topluluğunun öncü ismi oldu.
Savaş ve göçle dolu bir hayat yaşayan Karaçay Türk'ü Roza Fatima Tambi, yaşadığı ABD'den paylaştığı videolarla tecrübelerini dünyaya aktarmaya devam ediyor.
TRT World ekibini evinde ağırlayan Fatima, hikayesini kısaca şöyle anlattı:
"Karaçay'da 3 büyük köy vardı. O köylerin birisinde yaşıyorduk. Komünizm geldikten sonra
biliyorsunuz malını mülkünü neyin varsa aldılar. 1935'te birçok kişiyi Özbekistan'a sürgün ettiler. Bizi de sürgün edeceklerdi. Ancak babam hapisteydi. Sonra İkinci Dünya Savaşı çıktı. 10-11 yaşlarındaydım. 3 kardeşim ve annem ile doktora gitmek için yola çıkmıştık. Yol kapalı olduğu için başka yoldan dönmemiz gerekti. Arkamızda harp vardı. Bir daha geri dönemedik. Öyle devam ettik. Gide gide Kırım'ı geçtik. Sonra Ukrayna'ya gittik. Orada herkes perişandı. Savaştan uzak neresi varsa oraya gidiyorduk. Polonya'ya gittik. İtalya'da 6 ay kaldık."
İkinci Dünya Savaşı sırasında Yalta Konferansı'nda Avrupa'daki Sovyetler Birliği vatandaşlarının memleketlerine iadeleriyle ilgili yapılan anlaşmadan sonra geri gönderilmemek için Alp Dağları'na kaçtıklarını anlatan Fatima daha sonra Türkiye'ye geldiklerinde duygularını, şu sözlerle özetliyor:
"Türkiye'de hayatımda ilk defa ezan sesi duyuyordum. Hayatımda en sevindiğim, gözlerimi açtığım yerdi; Eskişehir."
ABD'nin sığınma hakkı verdiğinde oraya göç ettiklerini söyleyen Fatima, birçok zorlukla
karşılaştıklarını ancak hiçbir zaman pes etmediğini anlattı:
"3 çocuğumuz oldu. Çocuklara bakmakta zorlanmaya başlamıştık. O zaman herkes fakirdi. ABD'de durum iyiydi. ABD'ye geldikten sonra çok şey çektik. O zaman burada da işsizlik vardı. İş bulmak zordu."
Sosyal medya macerasına ABD'de öğrendiği ve gördüğü faydalı şeyleri Kafkasya'daki kadınlara aktarmak amacıyla başladığını belirten Fatima, "Kafkasya'daki hanımların benim gibi ihtiyar hanımların benim gibi jimnastik yapmadıklarını gördüm. Onlara faydam olsun diye internette video yayınlamaya başladım." diyor.
YORUMLAR