Harvardlı Canan Dağdeviren'den Yanık Türkü

Medikal Teknoloji alanında Harvard'ta çalışmalarını sürdüren Fizik Profesörü Canan Dağdeviren, zaman zaman sosyal medyadan seslendirdiği türkülerle takipçilerini mest ediyor. Canan hoca bu kez annesi için Keklik Dağlarda Çağılar türküsünü seslendirdi.

Harvardlı Canan Dağdeviren'den Yanık Türkü
12 Haziran 2022 - 22:11
Canan Dağdeviren zaman zaman sosyal medya hesabından yayınladığı Türkü paylaşımlarında hem Amerikalı çalışma arkadaşlarını hemde takipçilerini etkiliyor. Canan hoca, Müzeyyen Senar'ın repertuvarındaki "Keklik Dağlarda Çağılar" türküsünü annesi için seslendirdi.

Takipçilerinden 1 günde onlarca yorum alan Dağdeviren seslendirdiği Hüseynî makamındaki eserin Faruk Nâfız Çamlıbel'e ait güftesi şu şekildedir:

Keklik dağlarda şağılar
yavrum diyen diyen ağlar
günden güne yansa dağlar
görenlerin bağrı yanar


‘Medikal teknoloji’ alanında çalışan Dağdeviren, on saniyeden az bir sürede, bulunduğu yerin hastalık haritasını çıkaran, cilt kanseri gibi hastalık teşhisini kolaylaştıracak bir cihaz icat etti. Dövme gibi insan tenine yapıştırılabilen bu cihaz, sensörler sayesinde deri üzerindeki deformasyonu tespit edip elektriksel bağlantılarla verileri bilgisayarda topluyor. Dağdeviren’in en önemli icatlarından biri olan bu cihazın fikri annesinden çıkmış: “’Yüz kremlerinin gerçekten işe yarayıp yaramadığını ortaya çıkarabilecek bir alet yapabilir misin?’ diye sordu. Ben de bu aleti tasarladım.”


Dağdeviren’in bir diğer icadı ise, kalbe, akciğere ve diyaframa yapıştırılarak mekanik enerjiyi elektrik enerjisine dönüştürebilen esnek ve giyilebilir kalp pili. Günümüzde kullanılan kalp pillerinin beş ila yedi yıl arasında ömürleri var ve pilin işlevini yitirmesi durumunda bütün mekanizmanın riskli bir ameliyatla değiştirilmesi gerekiyor. Fakat Dağdeviren’in icat ettiği bu alet le kalp, akciğer ve diyafram, kalp pili için gereken enerjiyi kendisi üretiyor. Bu cihazın Dağdeviren için manevi bir önemi de var.

Dedesinin 28 yaşında kalp yetmezliğinden vefat ettiğini beş yaşındayken öğrenen Dağdeviren, 28 yaşından önce kalp sorunları yaşayan hastalar için bir şeyler yapacağına dair kendisine söz vermiş. Bu cihaz bu sözün yerine getirilişini simgeliyor.


Dağdeviren’in diğer bir icadı ise Parkinson hastalarının hayatını kolaylaştıracak bir beyin iğnesi. Parkinson’la mücadelede kullanılan ilaçların direkt olarak beyne enjekte edilmesini sağlayan bu iğne, hastaların koordinasyon bozukluklarının tedavi edilmesine yardımcı olacak.

Dağdeviren bugünlerde ekibiyle ‘elektronik sütyen’ üzerinde çalışıyor. Meme kanserinden ölen teyzesi anısına ‘erken teşhis’ için kolları sıvayan genç bilim insanı, bu icatla uzun süreli veri toplayarak kişisel tedaviyi mümkün kılmayı hedefliyor.

Canan Dağdeviren, bugün alanında dünyanın önde gelen bilim insanlarından bir tanesi. Ülkemizden böyle bir insanın çıkması ne kadar gurur verici öyle değil mi? Peki, Dağdeviren gibi isimlerin çoğalması için, bilimin ve sanatın desteklenmesi gerekmez mi? O bunu şu cümlelerle açıklamış.

“Bilimin ve sanatın konuşulmadığı bir ülkenin gelişebileceğine inanmıyorum. O nedenle genç arkadaşların ve çocukların bilime merakını uyandırmak çok önemli. Bu noktada anne ve babalara çok görev düşüyor. Bilimin olduğu ülkede hem mutluluk oluyor, hem gelişim oluyor. Ben de bir şekilde bunu insanlara anlatmaya çalışıyorum, yaptığım çalışmalar ve verdiğim konuşmalarla birlikte. ‘Başımıza icat çıkarmayın’ sözü gereksiz bir söz. İnsanlar kendine güvenmeli. Bence herkes her şeyi yapabilir. Yeter ki istesinler.”

YORUMLAR

  • 0 Yorum

https://www.alexa.com/siteinfo/abdpost.com