Dr. Vedat Obuz: "Çocukların aşılanması gaddarlık!"
Amerika Birleşik Devletleri'nin New Jersey eyaletine bağlı Trenton ve Delran'da klinikleri olan Dahiliye, Çocuk ve Tümör İmmünoloğu (Post-doc) Dr. Vedat Obuz, delta varyantının ABD'deki son durumu, aşılar ve yeni gelişmeler hakkında ABDPOST.COM'a özel bilgiler verdi.

14 Eylül 2021 - 00:12
Haber: Özlem Özgüt Yörekli
Daha öğrencilik yıllarında, fetal hücrelerle In-vitro üzerine çalışırken fetal hücrelerde gözlemlediği bilgilerden esinlenerek geliştirdiği uygulama metodu ile Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu TÜBİTAK'tan birincilik ödülü kazanan Doktor Vedat Obuz, 40 yılı aşkın süredir yaşadığı ABD'de insan bağışıkığı üzerine çalışmalarına devam ediyor. Ve Covid-19 salgınında bilgi ve tecrübesiyle söz sahibi bir hekim.
Salgın başladığından bu yana, TC New York Başkonsolosluğu'nun vasıtasıyla Türkiye'den kendisine ulaştırılan binlerce koronavirüs hastasını tele-medicine aracılığıyla ve ABD'de yaşayan sayıları bine yaklaşan koronavirüs hastasını kendi geliştirdiği bağışıklık sistemini güçlendirici tedavi yöntemleriyle yüzyüze tedavi etmiş.
Covid-19, Bir Laboratuvar Kazası!
Dr. Vedat Obuz, öncelikle Covid-19 virüsünün laborauvar ortamında yapılan bir çalışma sırasında üretildiğini fakat yanlışlıkla kaçırıldığını düşünüyor. Virüsün başlarda iddia edildiği gibi hayvanlardan insanlara atlamadığını, atlatıldığını iddia ediyor. Bu kadar çok varyant üretmesinin bile bunun bir göstergesi olduğu kanısında.
Aşıları, Yan Etkisiz Üretmek Mümkün
Aşıya gelince, Dr. Obuz aşı karşıtı değil! Tüm salgınlarda olduğu gibi koronavirüs salgınını da aşıların bitireceği görüşünde. Fakat aşıların bu kadar hızlı lanse edilip, yanetkileri gözetilmeksizin dayatılmasını doğru bulmuyor.
Onun yerine, bir aşıdan beş aşı üretip hem yan etkileri on kat azaltmak hem de çok daha fazla antikor üretimini tetikleyip uzun süreli koruyuculuk sağlamak mümkün.
Obuz, kendisinin geliştirdiği bu metodu 1989 yılında Minnesota Üniversitesi'nde keşfetmiş ve data verilerini inceleyerek geliştirmiş. Şu anda patent alma aşamasında olunan metod için kendi kliniğinde yapacağı ilk çalışmaya Harvard Üniversitesi'nde IRB protokolü hazırlatıyor.
Uğur Şahin Yanıt Vermedi!
Dr. Obuz, kendi geliştirdiği bu metodun denenmesi için aşı üreticisi firmalarla ama en çok da BionTech firmasının kurucusu Uğur Şahin ile uzun yazışmalar yapmış, fakat tam olarak yanıt alamamış. Maalesef şu ana kadarki aşılama sürecinde böyle bir metod kullanılmadı ve aşıların yan etkileri ile koruyuculuğu çok tartışıldı.
Dr. Obuz da süreci hızlandırmak adına, Harvard Üniversitesi'nin hazırlayacağı IRB protokolünden sonra bu metodun duyulacağı ve kabul göreceğinden emin konuştu. "Aşı vurulduktan sonra bu sayede sadece B hücreleri değil T hücreleri de uyanıp savaşa katılacak ve daha güçlü bir bağışıklık kazanılacak. Yani hem aşılar daha güçlenip insan vücudu daha kaliteli antikor üretecek hem de aşının hiçbir yan etkisi olmayacak. Hem de çok uzun vadeli koruyuculuk sağlayacak." dedi.
Kitap Yolda...
Hazırladığı 'Before Next Pandemic' adlı kitabında da tüm bu metodu anlattığını belirten Obuz, dataların biraz daha gelişmesini beklediği için henüz kitabı bastırmadığını ifade etti. Bu kitap bir nevi, insanlığın karşılaşacağı bir sonraki pandemi için rehber olacak nitelikte.
Koronavirüsten korunmak için en önemli şeyin güçlü bir bağışıklık olduğunun altını çizen Dr. Obuz, yüksek D vitamini ve çinko öneriyor. Bunun için bazı reçeteleri de var. Detaylı bilgi için röportaj videosunu izlemenizi tavsiye ederiz.
Ayrıca aşı olmak zorunda kalan kişiler için de bağışıklığı ne kadar kuvvetlendirirlerse o kadar yan etkilerden korunmuş olacaklarını ifade eden Obuz, aşıdan yaklaşık 15 gün önce ve yine 15 gün sonrasına kadar bol turşu ve çörekotu tüketmelerini, C ve D vitamini ile çinko kullanmalarrını ve de detoks yapmalarını öneriyor.
Hangi Aşı?
Şu an için her ne kadar yan etkileri azaltılmamış aşılar kullanılsa da bağışıklığı düşük olan ya da riskli hatalıkları olan kişiler için Dr. Obuz'un önerisi Pfizer/BionTech aşısı. Çünkü her aşıda uyaran olarak vücutta yangı oluşturması için bazı ağır metaller ve içeriği gizlenen maddeler kullanıldığnı belirten Obuz, bu maddelerin oranlarının en düşük tutulduğu marka olarak Pfizer/BionTech aşısını gösterdi. Yani yan etkiler açısından bakacak olursak kötünün iyisi diyebiliriz.
Çocuların Aşılanması Gaddarlık!
ABD'de aşılama çalışmaları okul çağındaki küçük çocuklara kadar indirildi. Hatta California eyaletinde mecburi bırakıldı. Hızla da yaygınlaşacak gibi görünüyor.
Bu konu hakkında Dr. Obuz, özellikle delta varyantından hastalanan çocuk sayısında hastaneye yatış oranının aynı olması ve aşının yan etkilerinin ciddi olması nedenleriyle, çocukların aşılanmasına sıcak bakmıyor.
Aşıların en önemli yan etkisi, genç ve çocuk erkeklerde kalp kası iltihabı (myokardit) riskini arttırması. Dr. Obuz, bu gerekçeyle çocukların palas pandıras aşılanmasını 'gaddarlık' olarak nitelendirdi. Ve "Hiçbir aşı firmasının sahibinin, CEO'sunun ya da bilimadamlarının, çocuklarına ürettikleri aşıları vurduracağını düşünmüyorum." dedi.
Dr. Obuz, bağışıklığın güçlendirilmesine vurgu yapmak için, "Sizlerle paylaştığım verilere dayanarak, delta varyantında bile hastalığın seyir ve komplikasyonlarının aynı oluşu eğer evdeki yaşlılar ve hastalığı olanlar aşılı ise, çocukların geçireceği hastalık daha TEKİN bir bağışıklık ile pandeminin sonlanmasını hızlandıracaktır." dedi.
Maske Tabii ki Şart, Ama Aklıselim Şekilde Kullanılmalı
Dr. Obuz, bağışıklığı güçlü tutacak şekilde beslenip, vitamin takviyelerini alıp ve egzersiz yapsak da mutlaka hijyen ve mesafe ile maske kurallarına dikkat edilmesi gerektiğini söyledi. Kendisi yüzlerce koronavirüslü hastayla aktif olarak ilgilenmesine karşın, bağışıklığını önerdiği şekilde güçlü tutarak ve maske ile korunmayı başarmış.
Ancak, maskenin gereksiz yere açık alanda yürüyüş yaparken ya da otomobilde tek başımıza veya aynı evi paylaştığımız bireylerle giderken takılmasını son derece yanlış buluyor. Onun yerine sadece kapalı alanlarda ve kalabalık ortamlarda maske kullanılmalı.
Yeni varyant Mu, Amerika'da hangi eyaletlerde risk daha büyük, yoğun bakımlar ne durumda ve daha birçok detay hakkında videodan bilgi sahibi olabilirsiniz.
Daha öğrencilik yıllarında, fetal hücrelerle In-vitro üzerine çalışırken fetal hücrelerde gözlemlediği bilgilerden esinlenerek geliştirdiği uygulama metodu ile Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu TÜBİTAK'tan birincilik ödülü kazanan Doktor Vedat Obuz, 40 yılı aşkın süredir yaşadığı ABD'de insan bağışıkığı üzerine çalışmalarına devam ediyor. Ve Covid-19 salgınında bilgi ve tecrübesiyle söz sahibi bir hekim.
Salgın başladığından bu yana, TC New York Başkonsolosluğu'nun vasıtasıyla Türkiye'den kendisine ulaştırılan binlerce koronavirüs hastasını tele-medicine aracılığıyla ve ABD'de yaşayan sayıları bine yaklaşan koronavirüs hastasını kendi geliştirdiği bağışıklık sistemini güçlendirici tedavi yöntemleriyle yüzyüze tedavi etmiş.
Covid-19, Bir Laboratuvar Kazası!
Dr. Vedat Obuz, öncelikle Covid-19 virüsünün laborauvar ortamında yapılan bir çalışma sırasında üretildiğini fakat yanlışlıkla kaçırıldığını düşünüyor. Virüsün başlarda iddia edildiği gibi hayvanlardan insanlara atlamadığını, atlatıldığını iddia ediyor. Bu kadar çok varyant üretmesinin bile bunun bir göstergesi olduğu kanısında.
Aşıları, Yan Etkisiz Üretmek Mümkün
Aşıya gelince, Dr. Obuz aşı karşıtı değil! Tüm salgınlarda olduğu gibi koronavirüs salgınını da aşıların bitireceği görüşünde. Fakat aşıların bu kadar hızlı lanse edilip, yanetkileri gözetilmeksizin dayatılmasını doğru bulmuyor.
Onun yerine, bir aşıdan beş aşı üretip hem yan etkileri on kat azaltmak hem de çok daha fazla antikor üretimini tetikleyip uzun süreli koruyuculuk sağlamak mümkün.
Obuz, kendisinin geliştirdiği bu metodu 1989 yılında Minnesota Üniversitesi'nde keşfetmiş ve data verilerini inceleyerek geliştirmiş. Şu anda patent alma aşamasında olunan metod için kendi kliniğinde yapacağı ilk çalışmaya Harvard Üniversitesi'nde IRB protokolü hazırlatıyor.
Uğur Şahin Yanıt Vermedi!
Dr. Obuz, kendi geliştirdiği bu metodun denenmesi için aşı üreticisi firmalarla ama en çok da BionTech firmasının kurucusu Uğur Şahin ile uzun yazışmalar yapmış, fakat tam olarak yanıt alamamış. Maalesef şu ana kadarki aşılama sürecinde böyle bir metod kullanılmadı ve aşıların yan etkileri ile koruyuculuğu çok tartışıldı.
Dr. Obuz da süreci hızlandırmak adına, Harvard Üniversitesi'nin hazırlayacağı IRB protokolünden sonra bu metodun duyulacağı ve kabul göreceğinden emin konuştu. "Aşı vurulduktan sonra bu sayede sadece B hücreleri değil T hücreleri de uyanıp savaşa katılacak ve daha güçlü bir bağışıklık kazanılacak. Yani hem aşılar daha güçlenip insan vücudu daha kaliteli antikor üretecek hem de aşının hiçbir yan etkisi olmayacak. Hem de çok uzun vadeli koruyuculuk sağlayacak." dedi.
Kitap Yolda...
Hazırladığı 'Before Next Pandemic' adlı kitabında da tüm bu metodu anlattığını belirten Obuz, dataların biraz daha gelişmesini beklediği için henüz kitabı bastırmadığını ifade etti. Bu kitap bir nevi, insanlığın karşılaşacağı bir sonraki pandemi için rehber olacak nitelikte.
Koronavirüsten korunmak için en önemli şeyin güçlü bir bağışıklık olduğunun altını çizen Dr. Obuz, yüksek D vitamini ve çinko öneriyor. Bunun için bazı reçeteleri de var. Detaylı bilgi için röportaj videosunu izlemenizi tavsiye ederiz.
Ayrıca aşı olmak zorunda kalan kişiler için de bağışıklığı ne kadar kuvvetlendirirlerse o kadar yan etkilerden korunmuş olacaklarını ifade eden Obuz, aşıdan yaklaşık 15 gün önce ve yine 15 gün sonrasına kadar bol turşu ve çörekotu tüketmelerini, C ve D vitamini ile çinko kullanmalarrını ve de detoks yapmalarını öneriyor.
Hangi Aşı?
Şu an için her ne kadar yan etkileri azaltılmamış aşılar kullanılsa da bağışıklığı düşük olan ya da riskli hatalıkları olan kişiler için Dr. Obuz'un önerisi Pfizer/BionTech aşısı. Çünkü her aşıda uyaran olarak vücutta yangı oluşturması için bazı ağır metaller ve içeriği gizlenen maddeler kullanıldığnı belirten Obuz, bu maddelerin oranlarının en düşük tutulduğu marka olarak Pfizer/BionTech aşısını gösterdi. Yani yan etkiler açısından bakacak olursak kötünün iyisi diyebiliriz.
Çocuların Aşılanması Gaddarlık!
ABD'de aşılama çalışmaları okul çağındaki küçük çocuklara kadar indirildi. Hatta California eyaletinde mecburi bırakıldı. Hızla da yaygınlaşacak gibi görünüyor.
Bu konu hakkında Dr. Obuz, özellikle delta varyantından hastalanan çocuk sayısında hastaneye yatış oranının aynı olması ve aşının yan etkilerinin ciddi olması nedenleriyle, çocukların aşılanmasına sıcak bakmıyor.
Aşıların en önemli yan etkisi, genç ve çocuk erkeklerde kalp kası iltihabı (myokardit) riskini arttırması. Dr. Obuz, bu gerekçeyle çocukların palas pandıras aşılanmasını 'gaddarlık' olarak nitelendirdi. Ve "Hiçbir aşı firmasının sahibinin, CEO'sunun ya da bilimadamlarının, çocuklarına ürettikleri aşıları vurduracağını düşünmüyorum." dedi.
Dr. Obuz, bağışıklığın güçlendirilmesine vurgu yapmak için, "Sizlerle paylaştığım verilere dayanarak, delta varyantında bile hastalığın seyir ve komplikasyonlarının aynı oluşu eğer evdeki yaşlılar ve hastalığı olanlar aşılı ise, çocukların geçireceği hastalık daha TEKİN bir bağışıklık ile pandeminin sonlanmasını hızlandıracaktır." dedi.
Maske Tabii ki Şart, Ama Aklıselim Şekilde Kullanılmalı
Dr. Obuz, bağışıklığı güçlü tutacak şekilde beslenip, vitamin takviyelerini alıp ve egzersiz yapsak da mutlaka hijyen ve mesafe ile maske kurallarına dikkat edilmesi gerektiğini söyledi. Kendisi yüzlerce koronavirüslü hastayla aktif olarak ilgilenmesine karşın, bağışıklığını önerdiği şekilde güçlü tutarak ve maske ile korunmayı başarmış.
Ancak, maskenin gereksiz yere açık alanda yürüyüş yaparken ya da otomobilde tek başımıza veya aynı evi paylaştığımız bireylerle giderken takılmasını son derece yanlış buluyor. Onun yerine sadece kapalı alanlarda ve kalabalık ortamlarda maske kullanılmalı.
Yeni varyant Mu, Amerika'da hangi eyaletlerde risk daha büyük, yoğun bakımlar ne durumda ve daha birçok detay hakkında videodan bilgi sahibi olabilirsiniz.
YORUMLAR