Doç. Dr. Erol Gürsoy, New York'taki İlk Gününde Wall Street Devlerinden Lee Shulman'ın Hayatını Kurtardı: O Anları ABDPost'a Anlattı

Türkiye’den New York’a eğitim ve gözlem için gelen Kardiyoloji Doçenti Dr. Erol Gürsoy, valizleri elindeyken Wall Street’in üst düzey finans yöneticisinin hayatını kurtardı. Daha şehre yeni ayak basan Gürsoy, Park Avenue ile 96. Sokak köşesinde fenalaşan Wall Street'in finans devlerinden Lee Shulman'ı hızlı müdahalesi ile hayata döndürdü. Doç. Dr. Gürsoy, ancak filmlerde rastlanabilecek bu olayı, ABDPost New York Temsilcisi Özlem Özgüt Yörekli'ye anlattı.

Doç. Dr. Erol Gürsoy, New York'taki İlk Gününde Wall Street Devlerinden Lee Shulman'ın Hayatını Kurtardı: O Anları ABDPost'a Anlattı
05 Haziran 2025 - 03:04 - Güncelleme: 05 Haziran 2025 - 03:53

Kardiyoloji Doçenti Dr. Erol Gürsoy, New York’a vardığı ilk saatlerde film senaryosunu andıran bir olayın baş kahramanı oldu.

Koç Üniversitesi Hastanesi’nden, dünya kardiyoloji otoritelerinin merkezi sayılan Mount Sinai - Fuster Heart Hospital’a eğitim ve gözlem amacıyla gelen Gürsoy, daha otelini bile bulamadan, Park Avenue ile 96. Sokak’ın kesişiminde yere yığılan bir adama müdahale ederek hayat kurtardı. 

Doç. Dr. Gürsoy, ancak filmlerde rastlanabilecek bu olayı, ABDPost New York Temsilcisi Özlem Özgüt Yörekli'ye anlattı.

New York’taki ilk gününde, belki de meslek hayatının en anlamlı anlarından birini yaşayan Gürsoy, valizi elinde oteline doğru yürürken, karşılaştığı acil bir durumda sergilediği soğukkanlılık ve kararlılıkla bir insanın hayata tutunmasını sağladı.

Eğitim İçin Gitti, İlk Gün Hayat Kurtardı

29 Nisan sabahı, Türkiye’den gelen Doç. Dr. Gürsoy, henüz bavulları elindeyken karşıdan gelen bir adamın sendeleyip yere düşmesine tanık oldu. Hemen kişinin yanına koştuktan sonra, ilk olarak "Ben doktorum, lütfen 911’i arayın!" diyerek kalabalığı organize etti.

ABDPost.Com’a konuşan Doç. Dr. Erol Gürsoy, “Bavullarımı bir kenara bırakıp hemen müdahale ettim. O sırada hala nefes alıyordu, hava yolu açıklığını sağlamak için yan çevirdim. Nefesi ve nabzı kesilince de sırt üstü yatırarak kalp masajına başladım,” dedi. Gürsoy, dakikalar süren müdahale sırasında yalnızdı.  Dakikalarca yalnız başına yaptığı müdahale, hastanın yeniden nefes almasıyla sonuçlandı.

ABD Yasalarına Rağmen Müdahale Etti

ABD yasaları, sağlık alanında lisansı ya da geçerli ilk yardım sertifikası olmayan kişilerin herhangi bir müdahalede bulunmasını ciddi şekilde sınırlar. Yanlış bir uygulama, kişinin ağır tazminat davalarıyla karşı karşıya kalmasına neden olabilir. Ancak Doç. Dr. Erol Gürsoy için o an ne yasa, ne risk, ne de kariyeri düşündürücü bir engeldi.

Gürsoy, ABDPost mikrofonuna yaptığı açıklamada, “Biliyorum, burada müdahale etmek riskli. Ama biz meslek yemini ettik. Bavullar elimdeydi ama sorumluluğum ağır bastı,” diyerek o an yaşadığı vicdani kararını aktardı. 

Hayatını Kurtardığı Kişi Wall Street'in Finans Devlerinden Biri Çıktı

Doç. Dr. Erol Gürsoy’un kalp masajıyla hayata döndürdüğü kişinin kimliği ise olaydan sonra ortaya çıktı. Gürsoy’un sokak ortasında müdahale ettiği hasta, finans dünyasının kalbi sayılan Wall Street’te uzun yıllardır üst düzey yönetici olarak görev yapan Lee Shulman’dı.

Doç. Dr. Erol Gürsoy’un müdahalesinden sadece iki gün sonra, New York’taki Mount Sinai Fuster Kalp Hastanesi’nde bir tesadüf yaşandı. Gürsoy, henüz gözlemci doktor olarak göreve yeni başlamıştı ve hastanenin anjiyo laboratuvarında ilk gözlemlerini yapıyordu. Koridorda açık unutulmuş bir hasta raporu dikkatini çekti. Raporun başlığında “73 yaşında erkek hasta, sokakta bilinç kaybı – kalp masajı uygulanmış” yazıyordu.

Rapordaki tanımlar tanıdıktı. Hasta, kalp durmasıyla yere yığılmış, bir “Mount Sinai doktoru” tarafından müdahale edilmişti. Oysa o doktor kimliğinde henüz resmi olarak görevine başlamamış olan Doç. Dr. Gürsoy’du. O an, elindeki belgede aslında birkaç gün önce sokakta kalp masajı yaptığı kişinin hikayesini okuduğunu fark etti.

ABDPost mikrofonuna konuşan Doç. Dr. Gürsoy, “Rapora bakınca her şey netleşti. Hemen ilgili doktorlara gittim. ‘Bu hastaya CPR uygulayan kişi bendim,’ dedim. Hepsi bir an durdu, yüzüme baktı. ‘Gerçekten sen miydin?’ dediler,” diye anlattı o anı.

Kısa süre sonra hastayı ziyaret etmek istedi. Hastanın odasına girdiğinde, o ana dek sadece acil bir müdahaleyle karşılaştığı Lee Shulman’la ilk kez göz göze geldiler. 

Dr. Gürsoy, bu anı şu sözlerle özetledi: “Ben sadece görevimi yaptım ama bir insanın hayata döndüğünü görmek, sonra da onunla bu şekilde buluşmak… Bu, bir doktorun yaşayabileceği en özel anlardan biri.”

Dr. Gürsoy’un yaptığı müdahalenin ardından Mount Sinai Hastanesi’ne kaldırılan Shulman’ın, ilk muayenelerde olayın epilepsi ya da basit bir senkop (bayılma) olabileceği düşünülse de, daha sonra yapılan anjiyografi tüm şüpheleri ortadan kaldırdı: Shulman’ın bir kalp damarı %100, diğer damarı %99 oranında tıkalıydı.

"Kalp Masajı Olmasa Yaşaması İmkânsızdı"

Anjio raporlarında da doğrulandığı üzere, hastanın hızlı müdahale sayesinde kalp fonksiyonları büyük oranda korunmuştu. Doç. Dr. Gürsoy, “Eğer dakikalarca kalp masajı yapmamış olsaydım, bu hasta hastaneye canlı ulaşamayabilirdi” diyerek yaşanan olayın tıbbi önemine dikkat çekti.

Olay anında çevredeki insanların “You’re a hero!” (Kahramansınız!) diye bağırdığını aktaran Gürsoy, Shulman’ın kızından gelen “Ailemiz için bir kahramansınız” mesajının ise kendisini derinden etkilediğini söyledi.

Gürsoy’a göre, bu yaşananlar bir kahramanlık öyküsünden öte, tüm sağlık çalışanlarının her gün üstlendiği sorumluluğun bir yansımasıydı: “Biz her gün binlerce hayat kurtarıyoruz. Bu refleks, bu sorumluluk mesleğimizin temelidir. Ben o gün kahramanlık değil, hekimlik görevimi yerine getirdim.”

"Tıpta Örnek Olacak Bir Anıydı"

Olayın ardından görüntülere ulaşmak için NYPD (New York Polis Teşkilatı) ile yapılan görüşmelerden hayal kırıklığıyla dönüldü. Türk polis mensuplarının özverili desteğine rağmen, olayın yaşandığı noktada hiçbir şehir kamerası bulunmadığı ortaya çıktı. Yalnızca trafik ışıklarına sabitlenmiş, ancak ters yöne bakan DOT (Ulaştırma Dairesi) kamerasının varlığı tespit edildi. Görüşülen iki farklı polis memurunun da aynı ifadeleri vermesi üzerine, görüntülere ulaşmanın mümkün olmadığı kesinleşti.

Bu durum, potansiyel olarak dünya çapında milyonlarca tıp öğrencisinin faydalanabileceği görsel bir içeriğin belgelenmeden kaybolmasına neden oldu.

ABDPost New York Temsilcisi Özlem Özgüt Yörekli’ye konuşan Doç. Dr. Gürsoy, bu tür müdahalelerin tıp fakültelerinde görsel materyal olarak kullanıldığını ve böyle bir anın kayda alınmış olmasının, dünya genelinde sağlık eğitiminde kullanılabilecek altın değerinde bir içerik olabileceğini vurguladı: “Hastaya nasıl müdahale ettiğimi, nabzı kaybolduktan sonra hangi adımları izlediğimi öğrencilerime anlatıyorum. Ama o anın birebir görüntüsü olsaydı, sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada tıp fakültelerinde ders olarak kullanılabilirdi.”

"Ülkem Her Şeyin Önünde"

Doç. Dr. Erol Gürsoy’un tıp yolculuğu, disiplinli bir askeri eğitimle başladı. İstanbul’da Deniz Lisesi’nde okuduktan sonra Gülhane Askeri Tıp Akademisi’nde (GATA) tıp eğitimini tamamladı. Zorunlu görevlerini Şırnak ve Bolu Komando Tugayı’nda sürdüren Gürsoy, ardından GATA’da kardiyoloji uzmanlığını bitirdi. Mesleki yolculuğuna bir süre Yozgat Şehir Hastanesi’nde devam ettikten sonra Koç Üniversitesi Hastanesi’ne geçti.

Almanya’da da deneyim kazanan Gürsoy, bugün hem Türkiye’deki genç hekim adaylarına ilham veriyor, hem de dünya tıbbına katkı sunmak üzere New York’taki Mount Sinai – Valentin Fuster Kalp Hastanesi’nde gözlemci doktor olarak görev yapıyor.

ABDPost.com’a konuşan Doç. Dr. Erol Gürsoy, New York’taki gözlem sürecinin ardından Türkiye’ye dönmeyi planlıyor. Amacının, burada edindiği bilgi ve deneyimleri genç hekim adaylarıyla paylaşmak olduğunu belirten Gürsoy, “İstanbul, benim için New York’tan çok daha güzel. Burada kazandığım tecrübeleri ülkeme taşımak istiyorum. Türkiye’ye hizmet etmek, benim için her şeyin önünde gelir,” diyerek yurt sevgisini vurguladı.

YORUMLAR

  • 0 Yorum

https://www.alexa.com/siteinfo/abdpost.com