Antep'ten, Broadway Müzikallerine: Burak Kemal Doğan
New York'un 'Huysuz Virgin'i Denise Turkan bir Youtube kanalı kurdu ve "New York'ta Soruları Ben Sorarım!" diyor. Programının konuğu; hikayesi Türkiye'de başlayıp New York'ta başarıyla devam eden müzikal oyuncusu Burak Kemal Doğan. Bu eşsiz sesi dinlemek için haberin altındaki videoyu mutlaka izlemenizi tavsiye ederiz.

06 Aralık 2020 - 21:42
28 yaşındaki Burak, doğma büyüme Gaziantep'li. 18 yaşına kadar burada yaşadıktan sonra, üniversitede mühendislik okumak üzere Elazığ'a gitmiş. Fakat iki sene sonra İstanbul Üniversitesi Ekonomi Bölümü'nü kazanıp İstanbul'a gelmiş.
Burada okurken de yerinde durmayıp, İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı'nı kazanmış. Çünkü, yaz aylarında garsonluk yapmak için gittiği Bodrum'da, sesinin güzelliğinin farkına varan çalışma arkadaşları ona şarkı söyletirken, tesadüfen o mekanda bulunan İstanbul Devlet Opera Balesi'nin tenoru Hüseyin Likos kendisini keşfetmiş. O ve yanındakiler mutlaka konservatuvara girmesi gerektiğini söylemişler.
Ekonomi bölümünü kazanıp İstanbul'a gelen Burak'a verdiği sözü tutan Hüseyin Likos'un, bu büyük şehirde gerçekten elinden tuttuğunu ve konservatuvarı kazanmasında çok yardımcı olduğunu anlatıyor Burak.
Müziğe hep ilgi duyduğunu söyleyen Burak "Anne-baba dedikten sonra ilk darbuka demişim. 7 yaşında bağlama çalmayı öğrendim." diyor. 20 yaşında hayatında ilk defa piyano gördüğünü söyleyen Burak, bundan 4-5 ay gibi kısa bir süre sonra konservatuvarda müzikal bölümünü kazandığını anlatıyor. Bu konudaki duygusunu da "Benim için bir rüyaydı ve oldu." sözleriyle ifade ediyor.
4 yıldır New York'ta yaşıyor. Community College'da oyunculuk dersleri alıyor. Ondan önce Long Island'da şan eğitimi almış. Ayrıca The Juilliard School'da şan eğitimi devam eden Burak'ın, buradaki hocası dünya çapında tanınan önemli bir opera sanatçısı Robert White.
Amerika'da, New Jersey'de 'Into The Wild Müzikali'nde oynadığını söyleyen Burak, ilk audition'ında başrol teklifi almış ancak kendisine çok zor geldiği için kabul etmemiş. Çünkü 2,5 ayda tüm İngilizce metni ezberlemenin 25 yaşından sonra İngilizce öğrenen kendisine çok zor geldiğini söylemiş. Ve farklı bir karakteri canlandırmakla yetinmiş. Geç yaşında İngilizce öğrenmesine rağmen telaffuzu da mükemmele yakın.
Daha önce Türkiye'de de müzikallerde rol almış Burak. Nükhet Duru, Pınar Akil, Caner Cindoruk, Cezmi Baskın ve Melda Gür'ün başrollerinde yer aldığı 'İstanbul Name' bunlardan bir tanesi.
Hayalindeki Broadway rolü 'Superstar Müzikali'nde Jesus karakterini oynamak. Hayalinde seslendirmek istediği şarkı ise 'Phantom Of The Opera Müzikali'ndeki 'The Music Of The Night'.
Tek kelime İngilizce bilmeden Amerika'ya gelip kendisini daha da geliştirmek ve ileriki yaşlarında Tony Ödülü almayı hedefleyen Burak ile yakın çevresi çok dalga geçmiş. Başaramayacağını söyleyenler çok olmuş. Ancak o bu kararını verdikten 6 ay sonra Amerika'ya gelip en iyi okullarda eğitim almaya başlamış bile. Şu anda İngilizcesi de başrol kapacak kadar gelişmiş durumda. 70 yaşına kadar mutlaka Tony Ödülü alacağına da inanıyor.
Eğer yeteneğinizin farkındaysanız, kendinize inanıyorsanız ve istiyorsanız her şeyin başarılabileceğine inanıyor ve gençlere bu yönde tavsiye veriyor. Hayalleri kovalamak gerektiğini ama bunu yaparken de bilinçli olunması gerektiğini söylüyor. Mutlaka zorluklarla karşılaşılacağını ve bundan bile keyif alınması gerektiğini ifade ediyor.
KAYNAK: Denise Turkan
Burada okurken de yerinde durmayıp, İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı'nı kazanmış. Çünkü, yaz aylarında garsonluk yapmak için gittiği Bodrum'da, sesinin güzelliğinin farkına varan çalışma arkadaşları ona şarkı söyletirken, tesadüfen o mekanda bulunan İstanbul Devlet Opera Balesi'nin tenoru Hüseyin Likos kendisini keşfetmiş. O ve yanındakiler mutlaka konservatuvara girmesi gerektiğini söylemişler.
Ekonomi bölümünü kazanıp İstanbul'a gelen Burak'a verdiği sözü tutan Hüseyin Likos'un, bu büyük şehirde gerçekten elinden tuttuğunu ve konservatuvarı kazanmasında çok yardımcı olduğunu anlatıyor Burak.
Müziğe hep ilgi duyduğunu söyleyen Burak "Anne-baba dedikten sonra ilk darbuka demişim. 7 yaşında bağlama çalmayı öğrendim." diyor. 20 yaşında hayatında ilk defa piyano gördüğünü söyleyen Burak, bundan 4-5 ay gibi kısa bir süre sonra konservatuvarda müzikal bölümünü kazandığını anlatıyor. Bu konudaki duygusunu da "Benim için bir rüyaydı ve oldu." sözleriyle ifade ediyor.
4 yıldır New York'ta yaşıyor. Community College'da oyunculuk dersleri alıyor. Ondan önce Long Island'da şan eğitimi almış. Ayrıca The Juilliard School'da şan eğitimi devam eden Burak'ın, buradaki hocası dünya çapında tanınan önemli bir opera sanatçısı Robert White.
Amerika'da, New Jersey'de 'Into The Wild Müzikali'nde oynadığını söyleyen Burak, ilk audition'ında başrol teklifi almış ancak kendisine çok zor geldiği için kabul etmemiş. Çünkü 2,5 ayda tüm İngilizce metni ezberlemenin 25 yaşından sonra İngilizce öğrenen kendisine çok zor geldiğini söylemiş. Ve farklı bir karakteri canlandırmakla yetinmiş. Geç yaşında İngilizce öğrenmesine rağmen telaffuzu da mükemmele yakın.
Daha önce Türkiye'de de müzikallerde rol almış Burak. Nükhet Duru, Pınar Akil, Caner Cindoruk, Cezmi Baskın ve Melda Gür'ün başrollerinde yer aldığı 'İstanbul Name' bunlardan bir tanesi.
Hayalindeki Broadway rolü 'Superstar Müzikali'nde Jesus karakterini oynamak. Hayalinde seslendirmek istediği şarkı ise 'Phantom Of The Opera Müzikali'ndeki 'The Music Of The Night'.
Tek kelime İngilizce bilmeden Amerika'ya gelip kendisini daha da geliştirmek ve ileriki yaşlarında Tony Ödülü almayı hedefleyen Burak ile yakın çevresi çok dalga geçmiş. Başaramayacağını söyleyenler çok olmuş. Ancak o bu kararını verdikten 6 ay sonra Amerika'ya gelip en iyi okullarda eğitim almaya başlamış bile. Şu anda İngilizcesi de başrol kapacak kadar gelişmiş durumda. 70 yaşına kadar mutlaka Tony Ödülü alacağına da inanıyor.
Eğer yeteneğinizin farkındaysanız, kendinize inanıyorsanız ve istiyorsanız her şeyin başarılabileceğine inanıyor ve gençlere bu yönde tavsiye veriyor. Hayalleri kovalamak gerektiğini ama bunu yaparken de bilinçli olunması gerektiğini söylüyor. Mutlaka zorluklarla karşılaşılacağını ve bundan bile keyif alınması gerektiğini ifade ediyor.
KAYNAK: Denise Turkan
YORUMLAR