Tarihi zenginliklerle dolu olan aşurenin varoluş hikayesi

Aşure yüzyıllardır bir gelenek halini almış ve her yaştan seveni bulunan özel bir tatlıdır. Yapımı kadar tarihi de zenginliklerle doludur. İşte aşurenin varoluş hikayesi ve tarifi...

Aşure yüzyıllardır bir gelenek halini almış ve her yaştan seveni bulunan özel bir tatlıdır.
Yapımı kadar tarihi de zenginliklerle doludur. İşte aşurenin varoluş hikayesi...

Aslen kökeni İbranice olan aşure kelimesi ‘aşura’ şeklinde telaffuz edilmekte ve 10 sayısı anlamına gelmektedir. Bunun nedeniyse Hicri takvimde aşure ayı olarak bilinen Muharrem ayının onuncu gününü ifade etmesidir.

Aşure tatlısının ortaya çıkış öyküsü rivayetlere göre Hz. Nuh Peygamberin hayatına dayanır.

Hz. Nuh’un gemisi büyük tufandan sonra karaya oturması ile birlikte gemide kalan son yiyecekler karıştırılır ve bu tatlı elde edilir.

Bereketin, birliğin ve beraberliğin simgesi olan Aşure tatlısının kesin bir tarifi olmamakla birlikte yöresel ve kültürel farklılıklar aşure yapımında çeşitlilik oluşturur.

Aşure Tarifi İçin Malzemeler

2 su bardağı aşurelik buğday 
1 su bardağı kuru fasulye 
1 su bardağı nohut
2 su bardağı kuru kayısı
Yarım su bardağı sarı üzüm 
15 adet kuru incir
Yarım çay bardağı kuş üzümü
3,5 su bardağı toz şeker 

Yapılışı

Bir gece önceden buğday, kuru fasulye ve nohut suda bekletilir. Ertesi gün bu bakliyatlar haşlanır.

Buğday, haşlanmış nohut ve kuru fasulye geniş bir tencerede birleştirilir. Su eklenerek yarım saat kadar kaynatılır. Daha sonra toz şeker ilave edilir. Küçük küçük doğrayıp yarım saat kadar suda bekletilen kuru incir ve kuru kayısıda suları süzülerek tencereye eklenir. En son yine suda bekletilen sarı üzüm ve kuş üzümüde suları süzülerek tencereye ilave edilir.  Aşure kıvam alınca ocaktan alınır ve kaplara konur.

Süslemesi için isteğe bağlı olarak ceviz, nar , fındık ve hindistan cevizi kullanılır.