Alaska'da Başarılı Bir Türk: Mustafa İflazoğlu
TRT Türk spikeri Erkan Tarhan'ın konuğu Amerika Birleşik Devletleri'nin Alaska eyaletinde başarılı işlere imza atan bir Türk, Mustafa İflazoğlu. Antakya gibi sıcak memleketten kalkıp, Alaska gibi aşırı soğuk bir yerde daha önce hiç tecrübe etmediği işlerde nasıl başarılı olmuş? Kendini zorluklara karşı nasıl motive etmiş? Yurtdışına açılmayı planlayanlara örnek olacak bir hayat hikayesi.

24 Kasım 2020 - 13:04 - Güncelleme: 02 Ağustos 2022 - 06:30
Haber: Özlem Özgüt Yörekli
Neden Alaska?
1979 senesinde Hatay'da dünyaya gelen Mustafa İflazoğlu, Antakya Lisesi'ni bitirdikten sonra Akdeniz Üniversitesi'nde Turizm Otel İşletmeciliği okumuş. Antalya'da bulunduğu süre içerisinde çok sayıda yabancı turistle tanışma fırsatı yakalayan İflazoğlu, zaten okuduğu bölüm itibariyle İngilizce konuşabildiğini belirtiyor. Bu sayede yabancı insanları tanıdıkça kendisinde dünyayı gezme isteğinin oluşmaya başladığını ekliyor. İşte o zaman üniversitede okuduğu sırada, birileri Alaska'nın güzelliklerinden bahsedince, okuduğu Jack London'ın 'Vahşetin Çağrısı' kitabını hatırlayan İflazoğlu, Alaska'yı merak etmeye başlamış.
Fakat Mustafa İflazoğlu, Alaska'ya ilk geldiği yıllarda biraz yadırgamış. Balık tutma fikrinin zevkli
olabileceğini hayatı boyunca düşünmediğini söylüyor. Çünkü ilk geldiği zamanlar balıkhanelerde ve balıkçı teknelerinde çalışmış. Buz gibi ortamlarda balık kokusu pek hoşuna gitmemiş. Ancak zamanla farklı işlerde çalıştıkça Alaska'nın özellikle doğal güzelliklerini keşfetmeye başlayınca, kendisinde bir tutkuya dönüşmüş. Şu anda da en çok sevdiği şeyin balık tutmak olduğunu belirtiyor.
Zorluklar Yıldırmamış...
İlk çalıştığı balıkhanede haftanın 7 günü günde 16 saat somon balığı ayıkladığını anlatan İflazoğlu, otelcilik okuyup 5 yıldızlı otellerde staj yaptığı için hayatı boyunca hiç böyle zorlanmadığını,hatta ilk iş gününden sonra sabah uyandığında el parmaklarını açamadığından bahsediyor. Türkiye'deki hayatının kolay olduğunu, her şeyin ayağına geldiğini ama Alaska'da çalışıp başarmak zorunda kaldığını fark etmiş. Ve burada başarısızlığı kabul ederse hayatta başka ne yapabileceğini sorgulamış.
İlk geldiği zamanlar tabii ki zorluklar yaşadığını söyleyen İflazoğlu, farklı bir dil, farklı bir ülke, farklı insanlar, farklı bir kültür ve farklı iklimin kendisini zorladığını anlatıyor. Ama başarısızlığı lügatından çıkarmış. Sadece kendisini değil Türkiye'yi temsil ettiğini düşünerek davrandığını söylüyor. Kendisini Türkiye'nin kültür elçisi gibi düşünerek motive olmuş.
O azimle, işine sıkı sıkıya asılınca emeğinin karşılığını da kısa zamanda görmüş İflazoğlu. 2 hafta sonra çalıştığı fabrikanın müdürü gelip çok iyi çalıştığını söyleyerek kendisini farklı bir bölüme aldırmış. Kendisindeki dikkati fark ettikleri için ilk bakışta birbirine benzeyen ama farklı olan balık türlerini ayırması için o işin başına vermişler kendisini.
Farklı İş Tecrübeleri...
Daha sonra bir balıkçı teknesinin sahibiyle tanışarak işe alınmış. Orada tuttukları balıkları işleyip konserve ve havyar yapma işlerini de öğrenmiş İflazoğlu. Büyük bir teknede edindiği bu tecrübenin şimdi geldiği noktada çok büyük etkisinin olduğunu çünkü oradaki disiplinin bunu sağladığını vurguluyor. O şekilde bütün Alaska'yı gezmiş ve bu işi benimsemiş.
Belli bir süreden sonra artık kendi işini yapmanın zamanının geldiğine karar veren İflazoğlu, Alaska'ya gelmesinden 3 sene sonra tekrar otelde çalışmaya başlamış. Ve Alaska'nın o zamanki valisinden, Alaska turizmine hizmetlerinden ötürü özel bir teşekkür belgesi almış. Bu onu çok onore etmiş. Yaşamak istediği yerin gerçekten Alaska olduğuna o zaman karar vermiş.
Farklı otellerde eğitmen olarak çalışmış ve Alaska'dan hiçbir zaman kopmamış. Amerika'nın 43 eyaletini gezdiği halde buradan hiç kopamamış. Alaska'nın ikinci vatanı olduğunu söylüyor.
Tekrar farklı bir iş yapmaya karar verdiği sırada, hava kuvvetlerinin iş ilanını görmüş ve yedek subay olarak kabul edilen İflazoğlu, 6 sene yedek subay olarak görev yapmış. 2014 Ocak ayında İspanyol bir petrol şirketinden lojistik proje sorumlusu olarak iş teklifi aldığını söylüyor. Daha önce hiç tecrübe etmediği bir iş olan bu sahada o gün bugündür çalışıyor. 3 tane yabancı, bir tane de yerli firmada çalışarak bu işi yapmış.
İlginç Bir Anı...
Çok önemli deneyimler de yaşamış İflazoğlu. Balinalarla ilgili bir Hollywood filminin çekimleri sırasında otelde kalan yönetmenle tanışmış. Türk olduğunu söyleyince şaşıran yönetmen kendisine filmde görev vermiş.
Erkan Tarhan'ı balıkçı teknesiyle binlerce yıllık 'Black Stone' buzuluna götüren Mustafa İflazoğlu, programın çekildiği o dönem yaz aylarına girildiği için, buzuldan eriyen parçaların suya nasıl karıştığını gösteriyor. Bu müthiş görüntüleri aşağıdaki videodan izlemenizi tavsiye ederiz.
KAYNAK: TRT Türk
Neden Alaska?
1979 senesinde Hatay'da dünyaya gelen Mustafa İflazoğlu, Antakya Lisesi'ni bitirdikten sonra Akdeniz Üniversitesi'nde Turizm Otel İşletmeciliği okumuş. Antalya'da bulunduğu süre içerisinde çok sayıda yabancı turistle tanışma fırsatı yakalayan İflazoğlu, zaten okuduğu bölüm itibariyle İngilizce konuşabildiğini belirtiyor. Bu sayede yabancı insanları tanıdıkça kendisinde dünyayı gezme isteğinin oluşmaya başladığını ekliyor. İşte o zaman üniversitede okuduğu sırada, birileri Alaska'nın güzelliklerinden bahsedince, okuduğu Jack London'ın 'Vahşetin Çağrısı' kitabını hatırlayan İflazoğlu, Alaska'yı merak etmeye başlamış.
Fakat Mustafa İflazoğlu, Alaska'ya ilk geldiği yıllarda biraz yadırgamış. Balık tutma fikrinin zevkli
olabileceğini hayatı boyunca düşünmediğini söylüyor. Çünkü ilk geldiği zamanlar balıkhanelerde ve balıkçı teknelerinde çalışmış. Buz gibi ortamlarda balık kokusu pek hoşuna gitmemiş. Ancak zamanla farklı işlerde çalıştıkça Alaska'nın özellikle doğal güzelliklerini keşfetmeye başlayınca, kendisinde bir tutkuya dönüşmüş. Şu anda da en çok sevdiği şeyin balık tutmak olduğunu belirtiyor.
Zorluklar Yıldırmamış...
İlk çalıştığı balıkhanede haftanın 7 günü günde 16 saat somon balığı ayıkladığını anlatan İflazoğlu, otelcilik okuyup 5 yıldızlı otellerde staj yaptığı için hayatı boyunca hiç böyle zorlanmadığını,hatta ilk iş gününden sonra sabah uyandığında el parmaklarını açamadığından bahsediyor. Türkiye'deki hayatının kolay olduğunu, her şeyin ayağına geldiğini ama Alaska'da çalışıp başarmak zorunda kaldığını fark etmiş. Ve burada başarısızlığı kabul ederse hayatta başka ne yapabileceğini sorgulamış.
İlk geldiği zamanlar tabii ki zorluklar yaşadığını söyleyen İflazoğlu, farklı bir dil, farklı bir ülke, farklı insanlar, farklı bir kültür ve farklı iklimin kendisini zorladığını anlatıyor. Ama başarısızlığı lügatından çıkarmış. Sadece kendisini değil Türkiye'yi temsil ettiğini düşünerek davrandığını söylüyor. Kendisini Türkiye'nin kültür elçisi gibi düşünerek motive olmuş.
O azimle, işine sıkı sıkıya asılınca emeğinin karşılığını da kısa zamanda görmüş İflazoğlu. 2 hafta sonra çalıştığı fabrikanın müdürü gelip çok iyi çalıştığını söyleyerek kendisini farklı bir bölüme aldırmış. Kendisindeki dikkati fark ettikleri için ilk bakışta birbirine benzeyen ama farklı olan balık türlerini ayırması için o işin başına vermişler kendisini.
Farklı İş Tecrübeleri...
Daha sonra bir balıkçı teknesinin sahibiyle tanışarak işe alınmış. Orada tuttukları balıkları işleyip konserve ve havyar yapma işlerini de öğrenmiş İflazoğlu. Büyük bir teknede edindiği bu tecrübenin şimdi geldiği noktada çok büyük etkisinin olduğunu çünkü oradaki disiplinin bunu sağladığını vurguluyor. O şekilde bütün Alaska'yı gezmiş ve bu işi benimsemiş.
Belli bir süreden sonra artık kendi işini yapmanın zamanının geldiğine karar veren İflazoğlu, Alaska'ya gelmesinden 3 sene sonra tekrar otelde çalışmaya başlamış. Ve Alaska'nın o zamanki valisinden, Alaska turizmine hizmetlerinden ötürü özel bir teşekkür belgesi almış. Bu onu çok onore etmiş. Yaşamak istediği yerin gerçekten Alaska olduğuna o zaman karar vermiş.
Farklı otellerde eğitmen olarak çalışmış ve Alaska'dan hiçbir zaman kopmamış. Amerika'nın 43 eyaletini gezdiği halde buradan hiç kopamamış. Alaska'nın ikinci vatanı olduğunu söylüyor.
Tekrar farklı bir iş yapmaya karar verdiği sırada, hava kuvvetlerinin iş ilanını görmüş ve yedek subay olarak kabul edilen İflazoğlu, 6 sene yedek subay olarak görev yapmış. 2014 Ocak ayında İspanyol bir petrol şirketinden lojistik proje sorumlusu olarak iş teklifi aldığını söylüyor. Daha önce hiç tecrübe etmediği bir iş olan bu sahada o gün bugündür çalışıyor. 3 tane yabancı, bir tane de yerli firmada çalışarak bu işi yapmış.
İlginç Bir Anı...
Çok önemli deneyimler de yaşamış İflazoğlu. Balinalarla ilgili bir Hollywood filminin çekimleri sırasında otelde kalan yönetmenle tanışmış. Türk olduğunu söyleyince şaşıran yönetmen kendisine filmde görev vermiş.
Erkan Tarhan'ı balıkçı teknesiyle binlerce yıllık 'Black Stone' buzuluna götüren Mustafa İflazoğlu, programın çekildiği o dönem yaz aylarına girildiği için, buzuldan eriyen parçaların suya nasıl karıştığını gösteriyor. Bu müthiş görüntüleri aşağıdaki videodan izlemenizi tavsiye ederiz.
KAYNAK: TRT Türk
YORUMLAR