ABD'den Ticari Vize Nasıl Alınır?
Amerika 300 milyon kişinin yaşadığı ticaret için çok büyük bir pazar. Türkiye'den de birçok kişi, kendi ticari işini buraya taşımak istiyor. Bu vizeler nasıl alınır? Amerika'da, online ticaret sistemi ile nasıl Green Card sahibi olunur? İlkay Zaman, Avukat Remzi Güvenç Kulen ile yaptığı sohbette, sizler için tüm bu sorulara da yanıt alıyor.
06 Şubat 2021 - 17:12
Amerika'da Şirket Kurmak Kolay Mı?
Kolay. Ama o şirketi vize başvurusuna hazır hale getirmek ve doğru şekilde kurmak teknik bir konu. O sebeple işin kolaylığına aldanıp, sonra ileride karşılaşılacak problemlere karşı tedbirli olunması gerekir. Bu nedenle, işin en başında uzman bir avukatla çalışmak önemli.
Amerika'da İş Kurmanın Aşamaları
Öncelikle Amerika'da hangi işi yapacağınıza karar vermiş olmalısınız. Eğer kafanızda ne alıp
satacağınız yani projeniz belliyse, şirket kurmaya ve vize başvurusu yapmaya da hazırsınız demektir. Diğer türlü, önce "Amerika'ya kapağı atalım da, ne yapacağımıza orada karar veririz" düşüncesi genellikle olumsuz sonuç veriyor.
Kafanızda işin tüm detayları oluştuysa, mesela Türkiye'de ürettiğiniz bir ürünü Amerika'da mı
satacaksınız, Amerika'da apayrı bir servis mi vermek istiyorsunuz, Amerika'da yeni bir ürün mü
üretmeye karar verdiniz ya da bir işletmeyi devir alıp mı vize başvurusu yapacaksınız? Öncesinde tüm bunları Amerika'ya turist olarak gelip, iyice araştırmalısınız.
İşe ve detaylarına karar verdikten sonra, bu iş için hangi vize uygun ona bakmak gerekir. Aslında Amerika'da vize çeşidi çok, fakat en çok kullanılan 3 vize kategorisi var: E1, E2 ve L1 vizeleri.
E1 ve E2 Vizesi
Türkiye ile Amerika arasındaki ticaret anlaşmasının neticesinde Türk vatandaşlarına verilen
vizelerdir. Başka ülkelere verilse de, Türkiye bu konuda istisnai konumdadır, çünkü konsolosluktan alındığında mütekabiliyet gereği 5 yıllık verilir. Çok avantajlıdır.
Bu iki vize, konsolosluktan alındıysa, yani pasaporta vize vurulduysa, 5 yıl boyunca istediğiniz zaman Amerika'ya giriş çıkış yapabileceğiniz gibi, aileniz de bu durumdan faydalanır. Amerika'da kalma zorunluluğu da yoktur.
E1 vizesi ticaret esasına dayanır. ABD'de kurduğunuz şirket, Türkiye ve Amerika arasında ciddi bir ticaret yapıyor olmalıdır. 'Ciddi ticaret' kavramı kanunda bilinçli olarak tanımlanmamış, çünkü konsolosluk yetkililerine inisiyatif hakkı tanınmak istenmiştir.
Kasıt; ticarette sürekliliktir, miktar ise çok önemli değil. Örneğin, 1 milyon dolarlık bir işi bir kerede yapmaktansa, 20 bin dolar şeklinde defalarca kereye bölmek, bu vizede çok daha doğru bir adım olabilir. Önemli olan süreklilik. Çok daha düşük miktarlarda bile vize alınabilir.
Bu vizenin en önemli özelliği, bu ticareti başlattıktan sonra vize başvurusu yapabiliyor olmanız. 5-6 aylık ticari hareketiniz gözlemlendikten sonra vize alabilirsiniz.
E2 vizesinde iste, ticaretin yerini yatırım almakta. Aktif olma zorunluluğuna dair aslında kanun,
"şirketi aktif hale getirdikten sonra konsolosluktan E2 başvurusu yapın" demiyor. Ama yine de, şirketi kurmuş, yerini kiralamış olmanız lazım. En azında 1-2 kişiyi işe almış olmalısınız. Konsolosluk, ciroya bakıyor bu vizede. Fatura kesmeye başladınız mı, aktif misiniz? Çünkü vizeyi alıp 5 sene kimsenin yatmasına izin vermiyorlar.
Bir işin olup olmayacağını anlamak, işi oturtmak, kısacası sağlam bir iş kurmak için 5 sene çok ideal bir zaman dilimi olduğundan, E1 ve E2 vizeleri favori grupta. Mesela Azerbaycan vatandaşlarına bu vizeler sadece 3 aylığına veriliyor. Türkiye gerçekten avantajlı durumda. Ayrıca göçmenlik bürosu yerine, direkt konsolosluktan alınabiliyor olması da başka bir avantajı. Vizenin şartlarından biri de 5 yıllık iş planı sunulması.
Rakam önemli olmamakla birlikte, yasa 100 bin doların altındaki yatırımları bir kalemde istiyor. Bu, 100 binin altında yatırım kabul edilmez anlamına gelmiyor. Belki konsolosluk bu rakamlara çok ciddi bakmasa da, Remzi Bey'in, Amerika'ya turist vizesi ile gelmişken 60-70 bin dolar sermaye ile, ABD'deki göçmenlik bürosuna başvurarak, vizede statü değişikliği ile E2 vizesi aldığı müvekkilleri olmuş. Yeter ki, ciddi bir iş modeli bulun ve aktif olun, devamlılığı olsun.
Parayı Nereye Bloke Edeceksiniz?
Öyle bir şey yok. Bu parayı tamamen kendiniz kullanmak için kendi şirketinizin hesabına
yatırıyorsunuz. Amerikan hükümetine ya da orada tuttuğunuz avukatın hesabına değil. Amerika'da kurduğunuz ya da ortağı olduğunuz veyahut da devraldığınız şirketin hesabına aktarıyorsunuz.
Daha detaylı bilgi için aşağıdaki videoyu izleyebilirsiniz.
KAYNAK: İlkay ZAMAN
Kolay. Ama o şirketi vize başvurusuna hazır hale getirmek ve doğru şekilde kurmak teknik bir konu. O sebeple işin kolaylığına aldanıp, sonra ileride karşılaşılacak problemlere karşı tedbirli olunması gerekir. Bu nedenle, işin en başında uzman bir avukatla çalışmak önemli.
Amerika'da İş Kurmanın Aşamaları
Öncelikle Amerika'da hangi işi yapacağınıza karar vermiş olmalısınız. Eğer kafanızda ne alıp
satacağınız yani projeniz belliyse, şirket kurmaya ve vize başvurusu yapmaya da hazırsınız demektir. Diğer türlü, önce "Amerika'ya kapağı atalım da, ne yapacağımıza orada karar veririz" düşüncesi genellikle olumsuz sonuç veriyor.
Kafanızda işin tüm detayları oluştuysa, mesela Türkiye'de ürettiğiniz bir ürünü Amerika'da mı
satacaksınız, Amerika'da apayrı bir servis mi vermek istiyorsunuz, Amerika'da yeni bir ürün mü
üretmeye karar verdiniz ya da bir işletmeyi devir alıp mı vize başvurusu yapacaksınız? Öncesinde tüm bunları Amerika'ya turist olarak gelip, iyice araştırmalısınız.
İşe ve detaylarına karar verdikten sonra, bu iş için hangi vize uygun ona bakmak gerekir. Aslında Amerika'da vize çeşidi çok, fakat en çok kullanılan 3 vize kategorisi var: E1, E2 ve L1 vizeleri.
E1 ve E2 Vizesi
Türkiye ile Amerika arasındaki ticaret anlaşmasının neticesinde Türk vatandaşlarına verilen
vizelerdir. Başka ülkelere verilse de, Türkiye bu konuda istisnai konumdadır, çünkü konsolosluktan alındığında mütekabiliyet gereği 5 yıllık verilir. Çok avantajlıdır.
Bu iki vize, konsolosluktan alındıysa, yani pasaporta vize vurulduysa, 5 yıl boyunca istediğiniz zaman Amerika'ya giriş çıkış yapabileceğiniz gibi, aileniz de bu durumdan faydalanır. Amerika'da kalma zorunluluğu da yoktur.
E1 vizesi ticaret esasına dayanır. ABD'de kurduğunuz şirket, Türkiye ve Amerika arasında ciddi bir ticaret yapıyor olmalıdır. 'Ciddi ticaret' kavramı kanunda bilinçli olarak tanımlanmamış, çünkü konsolosluk yetkililerine inisiyatif hakkı tanınmak istenmiştir.
Kasıt; ticarette sürekliliktir, miktar ise çok önemli değil. Örneğin, 1 milyon dolarlık bir işi bir kerede yapmaktansa, 20 bin dolar şeklinde defalarca kereye bölmek, bu vizede çok daha doğru bir adım olabilir. Önemli olan süreklilik. Çok daha düşük miktarlarda bile vize alınabilir.
Bu vizenin en önemli özelliği, bu ticareti başlattıktan sonra vize başvurusu yapabiliyor olmanız. 5-6 aylık ticari hareketiniz gözlemlendikten sonra vize alabilirsiniz.
E2 vizesinde iste, ticaretin yerini yatırım almakta. Aktif olma zorunluluğuna dair aslında kanun,
"şirketi aktif hale getirdikten sonra konsolosluktan E2 başvurusu yapın" demiyor. Ama yine de, şirketi kurmuş, yerini kiralamış olmanız lazım. En azında 1-2 kişiyi işe almış olmalısınız. Konsolosluk, ciroya bakıyor bu vizede. Fatura kesmeye başladınız mı, aktif misiniz? Çünkü vizeyi alıp 5 sene kimsenin yatmasına izin vermiyorlar.
Bir işin olup olmayacağını anlamak, işi oturtmak, kısacası sağlam bir iş kurmak için 5 sene çok ideal bir zaman dilimi olduğundan, E1 ve E2 vizeleri favori grupta. Mesela Azerbaycan vatandaşlarına bu vizeler sadece 3 aylığına veriliyor. Türkiye gerçekten avantajlı durumda. Ayrıca göçmenlik bürosu yerine, direkt konsolosluktan alınabiliyor olması da başka bir avantajı. Vizenin şartlarından biri de 5 yıllık iş planı sunulması.
Rakam önemli olmamakla birlikte, yasa 100 bin doların altındaki yatırımları bir kalemde istiyor. Bu, 100 binin altında yatırım kabul edilmez anlamına gelmiyor. Belki konsolosluk bu rakamlara çok ciddi bakmasa da, Remzi Bey'in, Amerika'ya turist vizesi ile gelmişken 60-70 bin dolar sermaye ile, ABD'deki göçmenlik bürosuna başvurarak, vizede statü değişikliği ile E2 vizesi aldığı müvekkilleri olmuş. Yeter ki, ciddi bir iş modeli bulun ve aktif olun, devamlılığı olsun.
Parayı Nereye Bloke Edeceksiniz?
Öyle bir şey yok. Bu parayı tamamen kendiniz kullanmak için kendi şirketinizin hesabına
yatırıyorsunuz. Amerikan hükümetine ya da orada tuttuğunuz avukatın hesabına değil. Amerika'da kurduğunuz ya da ortağı olduğunuz veyahut da devraldığınız şirketin hesabına aktarıyorsunuz.
Daha detaylı bilgi için aşağıdaki videoyu izleyebilirsiniz.
KAYNAK: İlkay ZAMAN
YORUMLAR