ABD'de Au Pair Olmak...

Amerika'ya ikinci kez geldiğini söyleyen Saynur Ocak, bu defa çocuk bakma programı olan 'au pair' olarak gelmiş. Daha önce 2019 yılında Work And Travel (WAT) programıyla geldiğinde, üniversitenin dağıttığı au pair programıyla ilgili broşür sayesinde bu sistemden haberdar olmuş. 

Bu program, WAT'tan daha avantajlı olarak daha uzun süreli kalış ve bir ailenin yanında konaklama olanağı sağlıyor. Ocak, WAT ile Amerika'da kısa süreli kalacağını bilse de hiç İngilizcesi olmadığı için bir ailenin yanında kalma fikri onu biraz germiş. O zaman da WAT programını tamamlayıp eğer Amerika'yı severse biraz dilini geliştirmiş olacağı için au pair programıyla tekrar ABD'ye gelmeye kararı vermiş.

2019 yılının Ekim ayında Türkiye'ye dönerken kafasındaki tek şeyin au pair programı ile tekrar Amerika'ya gelmek olduğunu söylüyor. Her ne kadar covid engeli çıksa da o, buna takılmamış. Au pair programına katılması için gerekli olan bedeli toparlayabilmek için yaklaşık iki sene bir işte çalışıp 2021 yılının Temmuz ayında da başvurusunu gerçekleştirmiş. 30 Eyül 2021 tarihinden beri de yeniden ABD'de. Yani başvuru onaylandıktan üç ay sonra.

AU PAIR PROGRAMI NEDİR?
Bu rogram, tam anlamıyla 'anne yardımcılığıdır'. Uluslararası bir değişim programı olarak geçer. Belli bir yaş sınırlaması olduğu için sadece gençler faydalanabiliyor. Farklı bir ülkede bir ailenin yanında kalarak o ülkenin dilini ve kültürünü öğrenmenizi sağlayan bir program. Tüm Avrupa ülkeleri, Kanada ve Avustralya'da da uygulanıyor. Türkiye de bir NATO ülkesi olduğu için, buradan da au pair kabul ediliyor.

Erkek au pair'lere 'bro pair' deniyor ve programa dahil olan ülkeler erkekleri de kabul etmesine karşın, Türkiye'den erkek au pair kabul edilmiyor maalesef. Ocak, yaşadığı bölgede Fransız bir bro pair ile tanışmış, ancak neden Türkiye'den kabul edilmediğini bilmiyor.

Çocuklarn oyun alanlarının ve odalarının temizliği, toplanması, onlarla oyun oynamak, yemeklerini hazırlamak ve yedirmek, okul ve aktivitelere götürüp getirmek gibi sorumlulukları içeriyor. Ocak, her ailenin beklentilerinin farklı olabildiğine değindi. Mesela, ilk evinde anne, çocuğun bütün kıyafetlerini Ocak'ın yıkamasını isterken, şimdiki evinde anne, bu işi tamamen kendisi yapmak istiyormuş.

Aileler, au pair olarak yanlarında kalan bireyin İngilizcesini geliştirmesi için belli bir ücret ödeyerek kursa gitmesini sağlıyor. Karşılıklı bir kültür alışverişi oluyor ve ailede bir çalışadan ziyade büyük bir abla yerine konuyorsunuz.

PROGRAMIN OLUMSUZ YANLARI
Seçtiği ailenin, kendisine uygun olmama ihtimalini düşünmenin kendisini korkuttuğunu söylüyor Ocak. Çünkü etrafındaki herkes, yabancı bir ailenin yanında kalacağı için kötü davranmalarından endişe etmiş. O da bu duyguya fazla odaklandığı için ilk geldiğinde yanlarında kaldığı ailede bu tip bir sorunla karşılaşmış.

Tecrübesizlik nedeniyle aile ile arasında iletişimsizlik olmuş ve kendisinin tam olarak ne istediğini aileye aktaramamış. Bu nedenle bu programı deneyimleyecek olan kişilere, aile ile detaylı görüşüp tam olarak sizden ne beklediklerini iyi anlayıp, sizin beklentilerinizi de doğru şekilde çekinmeden aktarmanızı öneriyor.

İngilizcesinin bir aile ile birlikte yaşamaya yeterli olup olmayacağı konusunda da endişeler yaşamış Ocak. Çocuklarla iyi anlaşabilecek mi? Haftada 45 saati çocuklarla nasıl geçirir? Nasıl hemen adapte olabilir? gibi konulara çok takılmış.

İlk aile ile zaten yetersiz İngilizce nedeniyle iletişim sorunları yaşamış, çünkü çekindiği için kendi taleplerini dile getirememiş. Bir de hiçbir olayı kişiselleştirmemeyi tavsiye ediyor. Amerika'da ailelerin bile çoğunlukla çocuklarına duygusal yaklaşmadığının altını çiziyor.

Ocak, bir diğer olumsuz şeyin ise evinizin aynı zamanda iş yeriniz olması olduğunu söylüyor. Aile çok iyi de olsa bu durumun bir süre sonra biraz boğucu olmaya başladığını belirtiyor. Bu nedenle sık sık ufak programlar yapıp evden uzaklaştığında geri dönüşlerin iyi geldiğini söylüyor.

PROGRAMIN OLUMLU YANLARI
İngilizceyi Amerikalı bir ailenin yanında öğrenmek ve bir okulda eğitim alma fırsatı Ocak için en önemli kıstaslar olmuş. Ayrıca farklı bir ülkenin ehliyetine sahip olmak da onu cezbetmiş.

Dünyanın her yerinden farklı insanlarla tanışma fırsatı da çok cazip gelmiş. Mesela burada tanıştığı Japon au pair, Ocak'ın en çok vakit geçirdiği arkadaşı olmuş.

Elektronik cihazları uygun fiyata alma fırsatını da es geçmiyor.

KAYNAK: Saynur Ocak