'TADF'ın Perde Arkasında Yaşananlar'

Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu eski başkan yardımcısı Cenk Çoktosun TADF'ta Başkan Yardımcılığı ve Başkan Danışmanlığı'nın yanı sıra Saymanlık görevinde bulundu. Şimdilerde ise yapılan haksızlıklara dem vuran Çoktosun şikayette bulunup sürecin takibini beklerken iddalarını belgelere temellendirdi.

Esinay Özyurtdaş'ın Özel Haberi

TADF, 1956 yılında kuruldu. Bünyesinde 63 dernek bulunan kuruluş yakın zamanda Tulga Tekman’ın başkanlığında yönetilirken bir deklarasyon yayınlandı. Siz o oluşumun içindesiniz. Yeni oluşum eski Başkan Tuhan Hazinedar’ı Başkan olarak tanıyor. Cenk Bey siz uzun yıllardır federasyonda yer aldınız. Kırılma ilk ne zaman başladı? 

Kırılma 2015 yılında başladı. Federasyon Başkan Yardımcısı oldum. Her toplantımız olaylı. Faturaları görmek istiyoruz kimse açıklama yapmıyor. Biz aklandık deyip belgeler saklanıyor. Geçmiş dönemi değerlendirelim yeni bir yol çizelim diyoruz yok kimseyi ikna edemiyoruz. Bütçe değerlendirmesi yapıp ona göre geçmişle bu zamanı dengelemek için adımlar atmak istedik. Maalesef sözümüzü dinletemedik. Bu şekilde yıllarca sürdü bu mesele en sonunda federasyondan istifa ettim. Geçen yıl temmuz ayında kongrede delege olmayan Amerika’ya yeni gelmiş iş arayan birkaç kişiyi kandırıp getirmişler. Aynı ismi 3 derneğe yazmışlar. Üyelik formu olmadan oy kullandırttılar. Mart sonu haziran için kongre talep ettik. Birlikte hareket ettiğim derneklerle tüm belgeleri ortaya koyup birleşip imza verdik. İadeli taahhütlü mail ile mektup gönderdik. Olağanüstü Kongre talebine 45 gün içinde cevap vermeleri gerekirken dikkate almadılar. Amerika’da dernekler kanununa göre kongre talebine cevap vermemek suç! Talebimizden iki ay sonra yönetim kurulu toplantısında yeterli sayıda dernek katılmadan telekonferansla yapılan yasadışı bir oylama olmuştur. 

Peki bunca zaman neler yaşandı da siz en sonunda hukuk mücadelesi başlattınız?


Yolsuzluk, Ahlaksızlık ve Gizli Para Toplamalar…


Aklınıza ne gelirse her şey oldu: “Yolsuzluk, ahlaksızlık, gizli para toplamalar... Liste epey kabarık tabii nereden başlanır ki! Mesela federasyonun binası ya da herhangi bir telefonu yok. 

Federasyonun Binası Yok Mu? 1956 Yılından Beri Var Olan Kuruluştan Bahsediyoruz (!)

Evet, yolsuzlukların geldiği son nokta! 63 derneğin üye olduğu federasyonun bir ofisi yok. Bir bina tutacak paraları kalmadı çalmaktan. Adresleri, telefon numaraları yok. Posta kutularında ev adresleri var. Telefonlara da dönüşümlü olarak bakıyorlar. Hatta federasyonun kuruluşu iki yerde. Esas kuruluş New York: Yıllar evvel vergi borcundan izin alamayınca 2010’da New Jersey’de federasyon kurup onun adına New York’tan izin alıyorlar. 

Konsolosluktan Kovulduk! Artık TADF Olarak Büromuz Yok!

İhsan Sabri Çağlayangil zamanında konsoloslukta bize yer verildi. 50 senedir Konsoloslukta Türklere fotoğraf ve fotokopi gibi işlerde yardım eden büro federasyona bağlı- federasyona gelir için. Konsolosluğun taşınmasından önce çok tatsız bir olay yaşandı. Büroda çalışan hanımefendi muhbirlik yapmaya başladı. Gelen giden herkesi dönemin başkanı ve Tulga Tekman’a haber veriyor aklınca. Dinleme cihazları var aynı gün olayı Konsolosluk tespit ediyor ve hanımefendiyi kovuyor. Hem de bağıra bağıra kovuyor!  Eşyalarını almak isteyince de sen alamazsın ben göndereceğim diyor. Binadan atılıyoruz sonrasında yeni binaya geçmemiz gerekirken bize yeni binada yerimiz yok deniyor. Utanç verici bir şekilde kovuluyoruz böylece! 

“Paralar Ceplerine Girdi.” İddiası

Ali Çınar döneminde aylık kazancı $8-10 Bin arasında değişen konsolosluktaki büromuzun geliri daha sonraki dönemde bin dolara kadar düştü! Saymanlık yaparken gideyim bir gün ofiste gözlem yapayım dedim Tulga Başkan istemedi. Hanımefendi rencide olur diye! Bize haber geliyor ceplerine para atıyorlar sizin kazancınız buradan daha fazla diye. Aylarca aylık kazancı bin dolar olan büro için $2.500 maaş ödenmiş. Dedim ki alın iki öğrenci hem onların cep harçlığı çıksın hem de bütçeden tasarruf yapalım dinletemedim istifa ettim. Hanımefendinin İngilizce bilmemesi de cabası! 

Yalanları Bitmiyor! 

Şubatta haber geldi hazirana kadar aktiviteler yasaklandı diye. Türk günü yürüyüşü için hala para toplamaya kalktılar. Geçen yılda başka bir rezalet yaşandı. Balo’ya 8-10 kişi kaçak girmeye kalktı ödettim parayı.Gecenin sonunda komite hesabı yapıp parayı saymana verir saymanda tutanak tutar. Başkana verir parayı yada bankaya yatırır. Bana parayı vermediler başkana veririz dediler. 28 kişiden $2800 açık var o geceden. Dahası ben güvenlik işi yapıyorum kapalı mekanda havai fişek patlatmaya kalktılar. Görür görmez dedim ki alırken okumadınız mı outdoor (dışarısı) demek indoor (içerisi) sizin indoor almanız gerekiyordu. Dediler ki Kamer Genç gibi- Allah rahmet eylesin. Her şeye muhalefet oluyorsun. 

Ne Oldu Peki Gecenin Sonunda? 

Gecenin sonu tam bir fiyasko :) Aldıklarını patlattıktan sonra içerisi kapkara oldu duman pastanın üzerine yağdı. Çıkan dumandan rahatsızlanan astımı olan anneleri zor çıkardık. 30 itfaiyeci geldi gecenin finalinde de kişi başı $15 Bin ceza yedik. 

Bu Kadar İş Bilmez İnsan Nasıl Toplanabilir Sahi? Dinlerken Ağzım Açık Kalıyor. Cenk Bey Daha Neler Neler Var Bir Bilseniz Deyip Söze Devam Ediyor...

Banka hesapları, 2015 yılından beri hesap açılan bankalar tarafından sebep gösterilmeden sürekli kapanıyor! Başkan Atilla Pak döneminde bankadan hesap açılıyor- kapanıyor. Aynı bankadan Tulga Tekman başkan iken açılıyor- kapanıyor. Başkonsolos diyor ki sahte belge, hesap dökümü düzenliyorlar. Baktım olmuyor dedim beraber gidelim saymanım sonuçta anlatayım durumu. Beraber tekrar hesap açtırdık aynı bankada iki imza yetiyor normalde Başkan ve Sayman. Tulga Tekman üçüncü ismi koydurdu. Sayman’ı pasifize etmek için. Tohan Başkan, Tulga yardımcı Tohan’dan habersiz para çekiyor. Parayı aldım bankaya koydum. 10 gün sonra hesap kapandı. Bu seferde farklı bir bankadan hesap açtık. 

Federasyon Şahıslara Borçlanamaz!

Federasyon Tüzüğü derki: Federasyon şahıslara borçlanamaz. Kendine bağlı bir dernekten borç alabilir. Tohan yöneticiyken iki çek alıyorlar: $3 ve $5 Bin Tulga Tekman ise, $3 Bin dolarlık çeki kendi adına aldı ve bunu nereye kullandın diye sorulduğunda dönemin başkanı TADF’ın New Jersey ofis kirasına kullanıldığını söyledi. Tulga Tekman yalan konuşarak bu sefer de Türk günü için permit parası olarak kullanıldığını söyleyerek bizleri yalanlarıyla kandırdırmaya devam etmiştir. Bu arada Tohan Hazinedar, yolsuzluk yapmadı iyi biriydi. Yönetim kurulu onayı olmadan karar alıp hareket ettiği için azledildi. 


Tüm Bunlar Göz Göre Göre Oldu Yaşandı. Peki Federasyonu Denetleyen Bir Yapı Yok Mu Amerika’da?

Biz devletimizle uyum içinde çalışıyoruz. Hükümetin hangi partiden olduğunun bir önemi yok. Seçimler yurtdışında yapılmaya başlayınca çeşitli partiler teşkilat kurmaya başladılar oy için fakat partilerden ciddi paralar geliyor 1-2 Milyon gibi. Federasyonu ele geçirmeye çalıştılar. Federasyon siyaset üstü bir kurumdur. Sivil toplum örgütlerinin çatı kuruluşudur. Federasyonda siyaset olmaz çünkü her siyasi görüşten insanlar var burada. Baktılar olmuyor zayıf karakterli, federasyona üye olmayan dernekleri yanlarına çekip Yönlendirme Komitesi kurdular. Türk günü yürüyüşüne alternatif Brooklyn’de yürüyüş düzenlediler. 

Türk Amerikan Yönlendirme Komitesi mi? 

Evet. Hatta Amerika’daki devlet erkanının başındaki kişi, bu komiteye üye derneklere talimat veriyor: “Türk Günü Yürüşüne katılmayın.” Bugüne kadar yapılmamış miting yaptık hem de Times Meydanında 12 yıl. “Ermeni Katliamı” olmadı diye mitingler düzenleyip Amerikalı profesörleri getirip konuşma yaptırdık. Bildiri dağıttık. Bakın bu komite, Washington’da $700 Bin harcayarak Ermeni Barış yürüyüşü yaptırdı. 300 kişi bile gelmedi sonunda da Ermeniler Washington’da Türk Bayrağını yaktı. Soruyorum size Barış kiminle yapılır? İktidardaki siyasi partiye yakınlaşmak için bir sürü yan dernek kurdular burada. Çünkü tek kale Atatürkçüler biz kaldık.

Son Olarak Eklemek İstediklerini Sorduğumda Cenk Bey Yardımlardan Söz Açtı ve Ekledi- Reklam yapanlara hakkımızı helal etmiyoruz! 

Yurtdışı Türkler Başkanlığı TASC’ye $300 Bin yolladı. Öğrenci ve çalışamayan aileler için. Para ve koliyle erzak yardımı yapacaklardı. Duyduk ki kirasını ödeyemedikleri için öğrencileri evlerinden atmışlar. Camilere verilmiş diyanet tarafından yardımlar. Bakkallardan alışveriş yaptırılmış. Peki bundan hangi öğrencinin hangi ihtiyaç sahibinin haberi var? Cenk Bey, reklam yapanlara hakkımızı helal etmiyoruz derken yakın zamanda benimde bilmeden alet olduğum olay geldi aklıma. Ramazan kolisi dağıtılıyor zannedip aradığımda elinde profesyonel fotoğraf makinesi olan kişi koliyi getirip bir de iznim olmadan fotoğraflarımı çekmişti. Silin lütfen izin bile almadınız dediğimde de fotoğrafın çekilmesini istemiyorsanız neden koliyi alıyorsunuz demişti. O gün bugündür bu olay hiç aklımdan çıkmıyor bir öğrenci olarak ama en çok da her şeyden habersiz insan olarak… 



Çoktosun kapanışta sözlerine şöyle devam etti:” Televizyon programı yaptık 3 kez çağırdık ve gelmediler. Elimizde belgeler var yayınladık. Cevaplamak isteyenleri yayına çağırdık.” Burada ekleme yapmam gerekirse bir çanta dolusu belgelere şahit oldum fakat şikayette bulunulan bir süreç olduğu için paylaşmayı uygun görmüyorum. Konuya taraf olan herkes için söz hakkına saygımız var. Cevap vermek isteyen herkes ile röportaj konuya açıktır.