Harvard'da Türk Öğrenci Olmak
Bilge Çavuş, Harvard MBA 2020 mezunu. Harvard'da Türk öğrenci olmak ve Amerika tecrübesi hakkında soruları yanıtlıyor.
Türk olduğunu öğrenince insanların tepkisi nasıl oluyordu?
Çoğunlukla "hiç Türke benzemediği" yönünde geri bildirim aldığını söyleyen Bilge, aslında bu söylemi çok 'ırkçı' buluyor. Sanki Türklerin tek bir tipe sahip olması gerekiyormuş gibi algılandığını söylüyor. Bunu iyi niyetle yaptıklarını bildiği için, onun cevabı da tıpkı Amerika'da olduğu gibi çeşitliliğin çok olduğu bir ülke şeklinde oluyormuş. Zaten kendi ailesi de Bulgaristan göçmeni ve o da sarışın. Genellikle onu Polonyalı zannediyorlarmış.
MBA'da İngilizce konusunda zorlandı mı? Sorunu nasıl aştı?
Zaten Boğaziçi mezunu olduğu için bu konuda zorlanmamış. Ve Harvard'a girebilmek için de, zorlu mülakatlardan geçildiği için, akıcı bir İngilizce bilmeniz gerektiğine işaret ediyor Bilge.
Her ne kadar İngilizceye hakim bir şekilde gelmiş ola da, aksan farklılıklarına alışması zaman almış. Özellikle İngiliz ve Avustralya İngilizcesini anlarken bayağı zorlanmış. Fakat 3 ay içinde bu sorunu aşmayı başarmış.
Türklere karşı önyargı ile karşılaştı mı?
Türkler ve Türkiye hakkında çok cahil olduklarını belirten Bilge, birçoğunun Türkiye'yi Afrika'da yer alan bir ülke bile sandığını söylüyor. Ya da Ortadoğu'da şeriatla yönetilen bir ülke olduğumuzu düşünenler de çoğunluktaymış.
Hatta öyle ki, dünyada kadınlara ilk Türkiye'de seçme ve seçilme hakkı verilmiş olmasına rağmen, burada yaşayan kadınların bu haklara sahip olmadığını zannedenlerin sayısı oldukça fazla. Suudi Arabistan'daki gibi, kadınların araç kullanmalarına izin verilmediğini ve başları açık gezemediklerini sanıyorlar maalesef.
Ama az sayıda, Avrupa Birliği'ne dahil olan bir Avrupa ülkesi olduğumuzu sananlar da var.
Her ikisi de yanlış bilgi olduğundan, Bilge'nin taktiği hep, sabır ve metanetle karşılayıp doğrusunu bıkmadan usanmadan anlatmak olmuş.
Adapte olmakta zorlandığı şeyler neler oldu?
Harvard'a ilk geldiğinde onu en şaşırtan şey, basit bir kahve için bile arkadaşlarıyla randevulaşma sisteminin farklılığı olmuş. Çünkü Türkiye'de spontan bir şekilde basitçe arkadaşını arayıp "kahve içelim mi?" dersin ve o da kabul ederse buluşulup kahve içilir.
Ama Harvard'da ise, önce arkadaşa kahve içmek teklif ediliyor, o da size müsait olduğu üç farklı zaman dilimini belirtiyor, siz de seçtiğiniz bir tanesi için telefonunuzdan ajanda daveti gönderiyorsunuz ki unutmasın diye! Kısa süre sonra bu duruma da adapte olmuş.
Türkiye'yi anlatırken nelerden bahsetti?
Bilge'nin Harvard'da en sevdiği şey 'bayrak törenleri' olmuş. Her öğrencinin geldiği sınıfa, ait olduğu ya da ait hissettiği ülkenin bayrağını astığı bu törenlerde, her öğrenci 3 dakikalık süre içinde bayrağını astığı ülkeyi tanıtıyormuş.
Bilge de sınıftaki tek Türk olarak, ülkemizin İngilizcedeki adının neden hindi anlamına geldiğini anlatmayı seçmiş. Tabii ki Atatürk'ten bahsetmiş ve dünyada kadınlara seçme ve seçilme hakkının verildiği ilk ülke olduğumuzu söylemiş. Turistik güzelliklerimizi de es geçmemiş. Tabii ki bir de yemeklerimizi övmüş.
Yemekler konusunda sıkıntı yaşadı mı?
Alışmakta çok zorlanmamış ama her şeye şeker ilavesi yapmalarından ötürü biraz zorlanmış. Biraz da etin tadı farklı geldiği için vegan beslenmeye geçmiş.
Arkadaşlar arasında alkol kullanmamak sorun oluyor mu?
Bar kültürünün yoğun olduğu Amerika'da, bunun dışında yemeklerin yanında da alkol tüketmeyi sevdiklerini belirtiyor Bilge. Ama siz alkol kullanmıyorsanız hiçbir şekilde garip karşılanmadığını da ekliyor.
Ama siz o ortamlarda bulunmak istemezseniz, hemen her ortamda içildiği için yalnız kalabilirsiniz!
Kur farklılığı hayatını nasıl etkiledi?
Bilge maddi sıkıntı yaşamamak için düşük faizli bir öğrenci kredisi çekmiş. Mezun olduktan sonra çalışıp ödemeyi planlamış. Ama istemediği bir işte sırf bu borcu ödemek için çalışmak da hiç istememiş.
Planlı adım attığı için, okurken bugünlere hazırlık yaparak sosyal medya üzerinden yine dolar kazanmayı amaçlayarak bu kanalı açmış. Bu sayede de şimdi ödemesi gereken borç için bir kaynak edinmiş.
Amerika'nın Türkiye'den eksileri var mı?
Bilge'ye göre bu konu nereden baktığınızla alakalı. Orada kalıp yerleşen arkadaşları olduğu gibi, ailesine yakın olmak için onun gibi dönenler de olduğunu belirtiyor.
KAYNAK: Bilge Çavuş