Green Card, Burak'ın Hayatını Nasıl Değiştirdi?
Türkiye'de mühendisken Green Card kazanarak hiç İngilizce bilmeden geldiği Amerika'da, tezgahtarlıktan Uber şoförlüğüne pek çok işte çalışan Burak Köse'nin hikayesi... Türkiye'de mi yaşamak daha rahat ve keyifli, yoksa Amerika'da mı?
Maden Mühendisi Burak Köse
Burak Köse Eskişehir'de doğmuş. 2018 yılında eşiyle birlikte Amerika'ya gelmiş. Texas eyaletine bağlı Houston'da yaşıyorlar. Türkiye'de maden mühendisliği okumuş. 5 yıl boyunca özel sektörde büyük kurumsal firmalarda, yer altı ve üstünde mühendis olarak görev yapmış.
Türkiye şartlarında ortalamanın üzerinde kazanmaya başlamasına rağmen, pek de mutlu
hissetmediğini ifade ediyor. Şantiyelerde zorlandığı ve yoğun iş temposunda çalıştığı için kafasında hep çıkış yolları aramış. Aslında yurtdışını hiç düşünmemiş. Sektör değiştirip, daha az kazanıp, daha rahat çalışmayı hedeflemiş.
Green Card Müjdesi
Bir gün şantiyede yoğun çalışırken, o zamanlar sevgilisi olan şimdiki eşi, arayıp kendisine Green Card çıktığı müjdesini verince, şaşkına dönmüş. Eşi İpek, her zaman yurtdışında yüksek lisans hayali kuran biriymiş. Ama Burak o zamanlar 27 yaşında 5 yıllık iş tecrübesi olan bir mühendis olarak ve de hiç İngilizcesi olmadığı için başlarda biraz ürkmüş. Ne kadar mutsuz olsa da en azından Türkiye'deki çalışma koşullarını sindirdiğini ve alıştığını söylüyor.
Henüz evli olmadıkları için de Burak'ın Amerika'ya gelmesi çok zor olacağından hemen evlenmişler ve apar topar Amerika'ya gelmişler. Houston'ı seçme sebepleri ise; iş, ekonomi, hayat kurma gibi açılardan uygun bir şehir olması imiş, fakat çok da fazla sevmediğini belirtiyor Burak.
Çevre mühendisliği okuyan İpek'in İngilizcesi yeterli olduğundan, onun bu bölgede iş bulmasının
daha kolay olduğunu düşünmüşler. Bu sebeple de petrol, otomotiv gibi büyük firmaların olduğu bir çevreye sahip Texas'ta Houston'ı seçmişler. Biraz da acemiliklerini atana kadar basit bir şehirde yaşamanın daha doğru olacağını düşünmüşler. Bir de tabii birkaç tanıdıklarının da burada yaşaması avantaj olmuş.
Zara'da Tezgahtarlık
Düğünde takılanlarla iş bulana kadar idare etmişler. Ama ilk birkaç ay yeni oldukları için hiç iş
bulamamışlar. Derken ilk olarak, Zara mağazasında iş bulmuşlar. İngilizcesi yetersiz olduğu için
mağaza müdürüne bu durumu altını çizerek söylemişler. O da her milletten hiç İngilizce bilmeden çalışanları olduğunu ve buranın kendisi için iyi bir okul olacağını, İngilizceyi öğreteceklerini söylemiş. Bu durum Burak'ı çok duygulandırmış.
İlk önce depoda başlamış ve telsiz konuşmalarını bile zor anlarken gitgide İngilizcesi gelişmiş. Çalışma koşullarının Türkiye'dekinden çok daha iyi olduğunu söylüyor. Karı koca ayrı ayrı, saat ücreti 13.75 Dolar'dan haftada 40 saat çalışarak, havuzlu ve spor salonlu düzgün bir sitede ortalama 1400-1700 Dolar arası kira ödeyerek Houston'da ilk zamanlar rahat idare ettiklerini söylüyor. Çünkü Amerika'da gıda alışverişinin çok ucuz olduğunu belirtiyor. Hatta iki kişi çalışarak, kirayı ödedikten sonra birikim bile yapılabileceğini söylüyor.
Uber Macerası
İkinci yıllarında İpek'in yüksek lisansı başlayınca para yetmemeye başlamış. Daha iyi kazandıracak veya Zara ile birlikte yürütebileceği bir iş arayışına geçmiş Burak. İngilizcesi daha iyi seviyeye gelmiş ama hala tam güven duymuyormuş o sıralar. Herkesten de Uber işini duyduklarından araştırmışlar ve yapmaya karar vermiş. Uber'de insan taşımak riskli geldiğinden yemek taşıma seçeneğini değerlendirmiş. Bahşişlerle birlikte kısa zamanda Zara'dakinden fazla kazanmaya başladığını söylüyor. Houston şartlarında haftada 6 gün çalışan birinin bu işten rahatlıkla 3.500 Dolar kazanabileceğini belirtiyor. Ama uzun süre bu işte çalışmanın çok yıpratıcı olacağını söylüyor.
Amazon'da Online Satış
Fazlaca yorulduğu ve hayatının hep bu şekilde devam etmesini istemediği için yine bir arayış içine giren Burak, bir arkadaşının Amazon'da online satış yaptığını duymuş. Zaten salgından ötürü de restoranlar kapalı olduğu için arkadaşından aldığı iş teklifi iyi olmuş Burak için. O da işi öğrendikten sonra online satışa yatırım yapmış.
Uber'de kazandıkları sayesinde altyapı için gerekli her şeyi temin edebilme imkanı bulmuş. Düz renk tişörtlere kendi tasarladığı çizimleri baskı yapıp Amazon üzerinden satıyor. Başlangıçta kafasında acabalar varken, Amerika'da herkesin internetten çılgınlar gibi alışveriş yaptığını söylüyor. Özellikle de Noel gibi birçok özel günde.
Başlayalı 5 ay olmuş ve gayet iyi kazandığını belirtiyor. Zara'ya ek iş olarak düşünürken hem keyif aldığı hem de iyi kazandığı için ana işi olmasına karar vermiş. Hatta kafasında başka fikirler de oluşmaya başlamış. Grafik tasarım okuyup bütün ağırlığı bu işe vermek niyetinde.
Amerika'da her yaşta eğitim almanın ve sıfırdan başlamanın kolay olduğunu belirtiyor. İlk başta kalıcı olmayı düşünmemişler ama koşulları ve sosyal yaşantıyı gördükten sonra artık Amerika'da daimi yaşamak niyetindeler. 2 yıl sonra vatandaşlığa geçmeye hak kazanacakları için de niyetleri bu yönde.
KAYNAK: İnci Sözlük