Eyvah! Grip Mi Oldum, Yoksa Korona Mı?
Soğuk algınlığı mı, grip (influenza) mi, korona mı? Neyim? Nasıl anlayabilirim? Etkisi dünyayı saran korona virüs salgını devam ederken, gelen kış aylarıyla birlikte influenza, grip hastalığı da artışa geçti, İnfluenza ve Covid-19 belirtilerinin sıkça karıştırıldığı bu dönemde, insanlar en ufak rahatsızlıkta endişeye kapılıyor. Bu haberimizde sizleri iki hastalığın farkı ve korona virüs ile ilgili son gelişmelerden haberdar etmeyi amaçladık.
İlk olarak üst solunum yollarında oluşan ve zamanla ciğerlere de inerek boğaz ağrısı, burun akıntısı, öksürük ve nefes darlığı gibi rahatsızlıklara neden olan influenza belirtileri, tüm dünyayı etkisi altına alan korona virüs belirtileri benzerliği ile dikkat çekiyor. Kişilerin ilk etapta hastalığının ne olduğunu anlamaması normal olmakla birlikte, korona virüs ve influenzanın ortak birçok belirtisi mevcut.
Öncelikli sorumuz şudur: İnfluenza nedir?
Halk arasında grip olarak bilinen influenza, genellikle Ekim ayında başlayarak Nisan ayına kadar uzanan dönemde sıkça rastlanılan mevsimsel bir solunum yolu hastalığıdır. Bazı kişilerde hayati tehlike oluşturacak olabilen bu hastalık, sıklıkla soğuk algınlığı ile karıştırılsa da iki hastalık birbirinden farklıdır.
İnfluenza virüsleri A, B, C olmak üzere 3 farklı tipte bulunur. Bünyesine virüs alan kişinin hapşırması, öksürmesi veya konuşması sırasında yayılan virüslü damlacıkların, sağlıklı kişiye geçmesi suretiyle hastalık bulaşır.
İnfluenza ve korona virüsün ortak belirtileri nelerdir?
İnfluenza ilk olarak boğaz ağrısıyla başlar. Zamanla burun akıntısı, kuru öksürük, halsizlik, baş ağrısı, kusma, kas ve eklem ağrısı ve üşüme gibi belirtileri ortaya çıkar. Korona virüse özgü belirtiler ise, bunlara ek olarak daha yüksek ateş, tat ve koku hissi kaybı ve nefes darlığıdır. Eğer bu şikayetler daha baskınsa mutlaka en yakın sağlık kuruluşunda test yaptırmanız gerekir.
Korona virüsü influenzadan ayıran belirtiler
Genel olarak influenza ve korona virüs belirtileri aynı gibi gözükse de, belli başlı bazı belirgin farklılıkları mevcut. Örneğin influenzada oluşan burun akıntısı korona virüste görünmezken, aynı şekilde korona virüste görülen koku ve tat alma hissizliği de influenzanın belirtileri arasında yer almaz.
Bazı gruplar daha fazla risk taşıyor
Korona virüs vakalarının artmasıyla yeniden gündeme gelen 65 yaş üstüne ve 20 yaş altına yeniden sokağa çıkma kısıtlaması, bu grupların virüsün bulaşıcılığında daha riskli olduğunu kanıtlar. Özellikle 65 yaş üstü kişilerin kronik hastalıklarının da bulunmasından dolayı hastalığı daha ağır geçiyor.
Birinci dalganın aksine, ikinci dalgada 20 yaş altının ölüm sayılarının artması virüsün bulaşma riskinin çocuklarda ve gençlerde yüksek olduğunu gösteriyor.
Peki influenza nasıl tedavi edilir?
İnfluenza hastalığına yakalananların, hastalığın yayılmasını önlemek için kendilerini evde izole etmeye başlamaları gerekir. Ellerini sık sık su ve sabunla yıkamak, hapşırırken mendil kullanmak, özellikle tek kullanımlık mendil kullanmak en önemli dip notlarından biridir. İnfluenza hastalığına yakalanan birçok kişi hastaneye gitmeden veya ilaç kullanmadan evde istirahat ederek iyileşebilir. Hafif influenza vakaları için en iyi yol dinlenmek, uyumak, bol su içmek, evde yapılabilen takviyelerle iyileşmeye çalışmak olacaktır. Fakat ciddi semptomlar varsa, semptomlar ağır geçiyorsa ihmal etmeyin. Hemen bir uzman doktor başvurun.
Korona virüs belirtileri tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de merak konusu.14 güne kadar kuluçka süresinin olabileceğini bildiğimiz korona virüs belirtileri bazen de hiç ortaya çıkmıyor, ancak kişi taşıyıcı olarak hastalığı yaymaya devam ediyor.
Amerika Birleşik Devletleri Hastalıkları Önleme ve Kontrol Merkezi CDC, korona virüs semptomlarına 6 madde daha ekledi. CDC'nin belirlediği Covid-19'un göstergesi olabilecek semptomların son listesi şöyle: Ateş, öksürük, nefes darlığı ya da nefes alma güçlüğü, üşüme, üşümeyle birlikte tekrar eden titreme, kas ağrısı, baş ağrısı, boğaz ağrısı, tat ve koku alma kaybı.
Gün gün korona virüs belirtileri nelerdir?
1 ila 3 gün; aralığında grip ila soğuk algınlığına benzeyen belirtiler ortaya çıkar. Hafif ateş veya boğaz ağrısı görülebilir. Bağışıklık zayıfsa mide bulantısı ve ishal görülebilir.
4. gün; boğaz ağrısı şiddetlenir. Ses boğuklaşır. Yeme ve içmede zorluk yaşanabilir. Hafif baş ağrısıyla birlikte ishal başlar.
5. gün; boğaz ağrısı şiddetlenir, Yeme ve içme oldukça ağrılı bir hale gelir. Vücudu ve uzuvları hareket ettirmek sancılı bir hal alır. Eklem ağrıları görülür.
6. gün; kuru öksürük başlar. Konuşurken, yutkunurken boğaz ağrısı şiddetlenir. Şiddetli bitkinlik başlar. Midebulantısı da artar. Zaman zaman nefes almada zorluk yaşanır. İshal ve kusma şiddetlenir.
7. gün; ateş 38 dereceye yükselir. Öksürük ve balgam çok şiddetlenir. Vücut ve baş ağrılarıyla birlikte kusma çok şiddetli bir hal alır.
8. gün; soluk alıp vermek çok güç bir hale gelir. Göğüs bölgesi çok ağrılı olarak hissedilir. Öksürükle birlikte baş ve eklem ağrıları son derece artar. Vücut sıcaklığı 38 derecenin üzerine çıkar.
9. gün; tüm belirtiler şiddetle artar. Yüz ve dudaklarda mavileşme görülür. Öksürük ve balgam çok şiddetlenir. Vücut ve baş ağrılarıyla birlikte kusma çok şiddetli hale gelir.
Bu belirtilere sahipseniz hemen tıbbi yardım alın!
Korona virüsün bir belirtisi de konjonktivit mi?
Korona virüsün yeni bir belirtisi daha keşfedildi. Çin'deki verileri inceleyen doktorlar 'pembe göz' olarak da bilinen konjonktivit'in gözlerin beyazlar ve gözkapaklarının iç kısmında zarlarını kaplayan bölgenin kızarıklık ve iltihabı, korona virüsün nadir görülen bir belirtisi olabileceğini duyurdu. Uzmanlar, göz doktorlarına konjonktiviti olan gözünde kızarıklık, şişme ve bazen de bir veya her iki gözde yapışkan akıntı gibi semptomları olan kişilerin, öksürük, nefes darlığı, ateş ve solunum semptomları gibi şikayetleri de varsa tetikte olmaları gerektiği uyarısında bulundu.
Korona virüsün ilk başladığı yer olan Çin'in Wuhan şehrindeki bir hastanede yetişkin vakalar incelendi. Birinci çalışmada Covid-19'un erken belirtilerinden biri olan yüksek ateşin 12 gün boyunca, öksürüğün ise daha uzun sürebileceği belirtildi. Araştırmada incelenen 191 hastanın yüzde 45'lik bir kısmının 12 gün sonunda taburcu olduktan sonra öksürmeye devam ettiği görüldü. Nefes darlığı sorunun ise 13 gün sonra sona erdiği ancak, hayatını kaybedenlerde ölüm anına kadar devam ettiği belirtildi.
Hastalığın bulaşmasından itibaren ortalama taburcu olma süresi 22 gün. Ortalama ölün süresi ise 18.5 gün! Diğer taraftan Wuhan Üniversitesi Hastanesi'nde 138 hastanın incelendiği çalışmadaysa, araştırmalar ilk semptomlardan solunum zorluğuna kadar geçen ortalama sürenin 5 gün olduğunu ortaya çıkardı. Bunu 7 gün sonra hastaneye yatış ve 8 gün ise solunum cihazı gerektiren nefes darlığı izliyor.
Ancak uzmanlar hastalarının büyük bir çoğunluğunda, ilk 7 günde semptomların çoğunun kaybolduğunu ve iyileştiğini söyledi.
KAYNAK: Emrah İriç